Adı Olmayan Şiirler - 38

Bu yazdýklarýna mütevellit önünde saygýyla eðiliyorum yüreðimin kýrýlgan teslimiyeti,
tarihimin hezimetten yenik ayrýlmýþ çok bilmiþliði,
göklerimin yanlýþ dizilmiþ gezegenlerinin þuursuz
astroloji tahminleri ve sarayýn kulesine hapsedilmiþ prensesin yere ulaþmayan saçýna tutunan hayallerim ...
hepsi evin hizmetçisi sinderella’nýn som altýndan süpürgesine binip yaklaþýyor sana.

Kaç hayal biriktirsem bir þaman davulunun ritminde kaybediyorum þuurumu.
Delinin zoruna gidiyor bu hallerim ondan daha akýllý sanýyor beni Descartes.
Þimdi Zeus hazretlerinin de ahýný aldýk elinde þimþeði ile kendine benzetiyor sunaða yatýrýlan bakirenin gülüþünü.

Þimdi ne desem sana bir eksik kalacaðým kendime.
Baksana Yehova bile inip yeryüzüne yýkmýþ Babil’i ve binlerce dile bölmüþ insanlýðý.
Hayraným valla onun yaptýklarýna. Þu Osho ile de baþ edemedi de zehirledi onu...
Sokrates’i düþündüm Stoa içinde o da zehiri içmiþti ödün vermemek için düþüncelerinden...

Þimdi seninle dört iklim, yüzlerce felsefe, onlarca inanç gibiyiz.
Üsküdar’da Devleti Osmanlý Aliye’yi görüp
vapurla Karaköy’e geçip
Rum evleri arasýndan sýyrýlýp
Nevizade’de rakýnýn anason kokusunda Hazarfen Ahmet Çelebi yi yad ederken
bütün büyülü geceleri ardýþýk tam sayýlar ile toplayýp
haydi kahve içelim demek güzel olurdu.
Ama ben varlýðýn ile bu kadar sarhoþken
aklýma gelmez ki bir fincan kahve
zaten içmeden de pek güzel sayýlmazdým
içince de kafam güzel oluyor iþte.
Senin gördüðün güzellikse
Buda’nýn nehirdeki balýkçýnýn gitarýndaki uyanýþýn farkýndalýðý idi.
Gerisi mi? Hoþgeldin...


Sosyal Medyada Paylaşın: