Kapýnda odun olmak vardý, Senin beni þekilden þekle soktuðun.
Halim belli olurken aldýðým acýlar, Sana gülümseme olarak dönseydi. Azabýnda lütuf arasaydý bakýþlarým. Ne olacaðým diye … Merakla bekleseydi ilk halim, Kapýna dayandýðýmda þeklim hala yarýmken.
Hasretle baksaydým,ahþap oymalarýn güzelliðine. Eþiðinde týrtýllarý misafir ederken ben, Zirveye ulaþan kelebekleri izleseydim. Sonra her ezan sesiyle soluk alsaydým, Direnseydim, þeklimden çýnar yapraklarýna bakarken.
Yine ne olacaðým diye merakla bekleseydim. Meþe palamutlarý ekseydim gönlüme. Secde etmek için yansaydým. Þekilsiz halimden kokum çýksaydý da Anlasaydým hangi aðaç olduðumu…..
Yunus’un hocasý Taptuk Emre için aradýðý düz odunlarýn elbette bir manasý vardý.