„Ey Türk Gençliði, ben;(*)
Birinci Vazifen
Türkiye Cumhuriyeti’ni
ve onun „Savunma, Korunma ve Baðýmsýzlýk“ görevini
sizlere sonuna dek
semanet ediyorum“ diyerek
ölen
ve ülkesinin gönlüne gömülen
Türk,
Ýlk Cumhurbaþkanýnýz Atatürk.
Bugün biri,
Poltikaya alet ederek dini,
yýkmak ve yok etmek istiyor benim Devrimlerimi,
kaldýrarak Parlementer Demokrasiyi,
getiriyor Tek-Adam Baþkanlýk Rejimini tekrar geri.
Kendisi de
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaþkaný olduðu halde;
Suç iþlediðini de bile-bile
bu adam
utanmadan
"ÝNEK" diyor „Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaþkaný“ bana,
sen hâlâ uyu daha!
Ben yalnýzca
büyük-baþ olan
bu Cumhurbaþkanýna;
"Makamýndan utansýn!" derim,
Hindistan’da kutsal sayýlan bu hayvana ülkem adýna
özürlerimi iletiriim;
" Tiren dedim (**)
aklýma geldi
efendim;
Ne mutlu ki
bu (=rayýn üstünde oturan) inek canlý neyse,
yolumuzu kapatan Ýnekse
Ö - L - Ü !"
Hey,
hey-hey heeeey!
Benim Ölümüm,
kimsenin yolunu týkamaz gülüm!
Çünki ben Ýnek deðil, DEVRÝM“im!
Beni hayvan yerine koyan sen,
daha da Ýleri gidersen,
Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanununun
125 ve 131.inci maddeleri gereðince;
a) „Belli somut, durum ve olgunun
ispat edilmesi suretiyle“
kiþinin þeref ve saygýnlýðýnýn,
b) „Genel ve soyut nitelikteki
söz ve davranýþlarla“
kiþiliðin deðersizleþtirilmesi,rencide edilmesi
-yani bana „Ýnek“ denilmesi-
hakaret sayýlmaktadýr!
Sosyal bir kavram olan „Þeref“ ve
„Kiþinin Özsaygýsý“ bu kanunla korunmaktadýr.
Herkes,
-bu kiþi Cumhurbaþkaný bile olsa-
ama herkes;
Türk Ceza Kanunun 125 ve 131.nci maddeleri gereðince
cezalandýrýlmaktadýr!
Ey Türk Gençliði;
„Birinci vazifen
Türk Ýstiklalini,
ve Türk Cumhuriyetini
ilelebet muhafaza ve müdafa etmektir!"
diyen ben,
bugün sizlerden
RETÖ Anayasa Deðiþikliði Halk Oylamasý’nda,
16 Nisan. 2017 yýlýnda
"Hayýr" demenizi bekliyorum.
Ama siz,
eðer bana
"Ýnek" diyene "Evet" derseniz,
beni tekrar öldüreceðinizi bilesiniz.
O zaman;
Kýlavuzu karga olan
bir tiren ile,
cesedimi raydan kaldýrarak,
sonu belli olmayan bir yere,
taka da, tu-ka-da tepe-taklak
gideceksiniz!“