Çiçeklere öz koyulmuþ; gül bekler ki arý gelsin
"SIR" demiþtim tez duyulmuþ; dil bekler ki kârý gelsin!
Nâr alevsiz, issiz olmaz, can kýrýðý sessiz olmaz,
Kara sevda hissiz olmaz; kalbi olan beri gelsin
Gaye þiir ise þayet, kâfi deðil niyet, gayret
Hakk’a yalvar, hem niyâz et, "ilham" denen peri gelsin
Gâh Ferhat ol daðlarý aþ, gâh Mecnûn ol çölü dolaþ
Öyle yan ki inlesin taþ; sesi duyan biri gelsin
Kana batýr kalemini, aþikâr et elemini
Hüzün alsýn son demini, âh u zârýn yeri gelsin
Sitem düþþün feryâdýna, matem sinsin her yâdýna.
Derman diye aþk od’una, Kafdaðý’nýn karý gelsin
Þuârâya vuslat haram, her dizeden taþsýn d(ý)ram
Hicran koksun buram buram; genizlere harý gelsin
Her hecede artsýn aðrýn, yâr dedikçe yansýn baðrýn
Duyulmasýn yardým çaðrýn; dert, dermana iri gelsin.
Can çýrpýnsýn dar kafeste, hüzzam olsun dile beste
Mezarýna son nefeste, "Bir kemik bir deri" gelsin.
Varsýn aksýn gözde selin, kokusunu al ecelin
Tükenince tüm mecâlin; yâr acýsýn, geri gelsin
Oksuz kalmaz gerili yay, sevda ile olmaz alay
"Dað aþarým" demek kolay, sözlerinin eri gelsin
Nam býrakmak ise murat, þair için yollar Sýrat
Ne al, ne boz, ne de kýrat, iþte meydan... Doru gelsin.
Mecit AKTÜRK