hiç olmazsa bu bahar uçsaydým gözlerinden
kanatlanan gülüþün deðiyor
ince çizgilerime
teðet geçen aþklara bakýþýyoruz ayný anda
ellerin býrakýyor beni uzaklara
gözlerin kalýyor rüzgarýmda
sürükleniyoruz
uçurumun bahanesi olmayan seviþgen intiharýna
uçuruyoruz uçurtmalarý
yýrtýk böðürlerin iniltili kutsallýðýnda
öylece buluþuyor renklerimiz seninle
tuvaldeki bedeninde
gidiþlerin ilahi týnýsý acýtýyor içini
belki uzatsan elini
ya da dönse yüzün gecenin matemine
sitemlerin
gündüzün geceden bozulmuþ bekaretine
iyide sebep sensin
belki uzatsan elini
yarýn daha mahrem gelecek düþlerine
ve sen bir kez daha düþeceksin
kýlavuzu düþlerin
felsebiyat kitaplarýna
suret yalnýzlýðýn oynaksý ihaneti
ayna þimdi sadece göz kýrpmasý
týrnak içine alýnmýþ “güzelliðin” vardý senin
altýný çizmeye korktuðum seviþlerinin
üstünden geçerdim
içtiðin sigaranýn savurgan dumaný ile
bir ayrýlýk hikayesinin
detone olmuþ fon sesi seni
çýðýrma bana
kederlerin krallýðýný ilan ettiði cümlelerle
sen zaten hederdin
keder sadece sesin
sirayet etmiþ oynak bakýþlý ayyaþlar
çýkmaz sokaklarýnda þimdi yalýn ayak
sýzýyorsun
melamin tabaklarýn çiçeklerinden
elleþme
içiyorsam
kendimi sesinden
sen daha yüksek söyle
/ölüyorum lan sana
hem de jantisinden... /