KILDAN İNCE KILIÇTAN KESKİN

KILDAN ÝNCE KILIÇTAN KESKÝN

Sýrat Köprüsü’nden geçmeye derler:
Yollar " kýldan ince, kýlýçtan keskin".
Sürat törpüsündeyiz, ne bilirler?
Ömür "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Tüm canlar marazi, tutmuyor kazak.
Tartmýyor terazi, ölçüler uzak.
Mayýnlý arazi, her yerde tuzak.
Faklar "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Nâralýydý diller, duyamadým ben.
Karalýydý eller, uyamadým ben.
Yaralýydý güller, hep yamadým ben.
Ýzler "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

"Git" denince gidilmeyen yerler var.
"Bit" denince bitirilmeyenler var.
"Yit" denince yitmeyen bir þeyler var.
Emir "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Nedir, bilir misiniz "hüzün çökmek",
"Kale"min sýrrýný içinden sökmek?
Öyle kolay deðil, kâðýda dökmek!
Esrar "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Yaza yaza bitmez elemi "dil"in,
Yazdýkça açýlýr ucu kalemin,
Sivridir, batar tenine birinin.
Sözler "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Nevþehrî, durmadan yazsan ne yazar!
Kalem, hem can acýtýr, yara açar
Hem de rûha þifâdýr, yara sarar.
Zýtlar "kýldan ince, kýlýçtan keskin".

Hamiyet Su Kopartan ✍️

Sosyal Medyada Paylaşın: