MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

biz hayatı yitirdik
redfer

biz hayatı yitirdik






ruhumuzu þer ile þerh ettik
imkanýn en dar kapýsýnda oturup
esir kentlerin mahpuslarý gibi
puslu sokaklara serpildik fýrtýnalý akþamlarda
göz kapaklarýmýza kan damladý
her karanlýkta yaðmurlar büyüttü acýlarýmýzý

her solukta biraz daha savaþ
biraz daha þiddet
biraz daha kin
biraz daha vahþet
biraz daha..
biraz daha...

biz hayatý yitirdik
leylalar leyli renklere baðlar oldu zülüflerini
hayal içinde öldük
hayali tahallus eden þairler gibi
kirpiklerimizin arasýndan
eski zaman sevdalarýný damýtýrken
hayali hayatlar sürüp gittik

silinmiþ boþ kaðýtlara döndü þimdi hayat
lale zarlarýmýzda ayrýklar bitti
birikimlerimiz aðýt sütunlarýnda kýrýldý
yontulmuþ mermerlerimiz damar damar çatladý
zümrüdü ankanýn kanatlarýndan
kavruk baharlara döküldü safirlerimiz

geçmiþ zaman olur ki
hayalý cihan deðer derlerdi
heyhat... hayal meyal þeylermiþ
hayali yükler bükmede þimdi belimizi
heyecanýmýzý yitirdik
týmarsýz, kaþaðýsýz, pusatsýz býraktýk küheylanlarýmýzý
kýlýçsýz, kargýsýz, cevþensiz koyduk süvarileri

gizli sevdalara çaldýrdýk ruhlarýmýzý
süfli arzularýn ateþi sýçradý üzerimize
kevn ü fesadda anýlmamacasýna
yýktýk eski ahitlerimizi
yeni ahitlerimizi
ahdimiz asr üzerineydi hani
kaybettik asýrlarýmýzý

dönüþ biletini giderken yýrtmýþtýk hani
kutsal vadilerde nalýnlarýmýzý ayaðýmýzda unutmuþtuk
parlayan yýldýzlarýmýzdan
beyhude düþler düþtü bahtýmýza þimdi
son perdesiyle birlikte
elif ve lam ve kaf da karardý
kelamlarýmýzda yorulan harfler
la kýlýðýnda yaðdý dünyamýza

efsunlu sözlerle dolu ruhlarýmýz
gizi çözen gecelerimiz
geceyi düðümleyen gizlerde gizlendi
gecelerimizi yitirdik
münzevi akitlerde eklemledik ahlarýmýzý birbirine
düþlere karýþan hayatýmýzý zincir yaptýk
huzurun ak sayfalarýna
deruni saðanaklardan kan revan acýlar gönderdik

hep yitik sevdalara döndü mersiyelerimiz
aðladýk günler boyu
aðlayacaðýz aylar ve yýllar yýlý
ah vefa ah
o en eski yitiðimizdin sen
senden ötesi hayal
baþkýsý yok
cefadan öte hayat yok bize

*
hicretin 4. senesi, sefer ayý idi
beni amir kabilesinin reisi
ebu bera amir bin malik
peygamberimiz (s.a.v.)’i ziyaret maksadýyla
medine’ye geldi

ebu ber, samimi biriydi
resul-i ekrem ve müslümanlara dost idi
efendimize hediye etmek üzere
iki at ve iki deve getirmiþti

ancak resul-i ekrem
ben, müþriklerin hediyesini kabul edemem
eðer hediyenin kabul edilmesini istiyorsan
müslüman ol diyerek
onun hediyesini kabul etmedi
kendisini müslüman olmaya davet etti

ebu bera o anda müslüman olmadý
islâmiyete karþý gösterdiði alakadan da vazgeçmedi
efendimize,

ya muhammed
beni davet ettiðin din
pek güzel, pek þereflidir
kavmim benim sözümü dinler.
eðer sahabilerinden bir kaçýný
kur’an ve sünneti öðretmek üzere
gönderecek olursan
ümit ederim ki
davetini kabul ederler.dedi

resul-i kibriya efendimiz
necid halkýna pek güvenmiyordu
bir hainlikte bulunabilirler endiþesini taþýyordu
göndereceðim kiþiler hakkýnda
necid halkýndan korkarým.diyerek
bu endiþesini izhar etti

ebu bera’ teminat verdi
onlarý ben himayeme aldýktan sonra
necid halkýnýn onlara dokunmasý
hadlerine mi düþmüþ dedi
ebu bera’nýn güvenilir
sözüne itimat edilir biri olmasý
efendimizin endiþesini giderdi

kýrk kiþiden ibaret
irþat heyetini göndermeye karar verdi
altýsý muhacir, diðerleri ensardandý
hepsi de suffa ehli idi
baþlarýna münzir bin amr tayin edildi

peygamber efendimiz necid halkýna
beni amir reislerine verilmek üzere
heyetle birlikte bir de mektup gönderdi
irþad ve teblið heyeti
bi’r-i mauna denilen mevkie vardý

burasý medine’nin doðu tarafýna düþen
süleym ile amiroðullarý yurtlarý arasýnda kalan
beni süleym’e ait bir su kuyusu idi
burada hz. resulullahýn mektubunu
amir bin tufeyl’e götürmek vazifesini
haram bin milhan üzerine aldý

bu sahabi mektubu getirip
ona teslim etti
ne var ki
mektubun muhatabý amir
okuma gereði bile duymadan
elçi sahabiyi orada þehit etti

aziz þehidin
bu adamýn darbeleri altýndaki son sözleri
þunlar oldu Allahü Ekber
kabe’nin Yüce Rabbine yemin olsun ki
kazandým gitti

amir bin tufeyl bu ma’sum sahabiyi
þehid etmekle de yetinmedi
amiroðullarýný heyetteki diðer sahabaleri de
öldürmek için yardýma çaðýrdý.
ancak, amiroðullarý önceden ebu bera,
gelecek irþat heyetine dokunmayacaklarýna dair
söz vermiþ bulunduklarýndan
bu adamýn yardýmýna yanaþmadýlar

beni amir’den yardým konusunda
ret cevap alan amir
bu sefer kendisi gibi
gözleri ve gönülleri kan ve kinle dolmuþ
süleymanoðullarýndan birkaç kabilenin yardýmýný temin etti

hep birlikte maana kuyusu mevkiinde
olup bitenlerden habersiz bekleyen
masum sahabileri de þehit etmek üzere
harekete geçtiler

mektubu götüren sahabinin
geciktiðini gören irþad heyeti
dinlendikleri maana kuyusu mevkiinden
durumu öðrenmek üzere
necid bölgesine doðru yol almýþlardý
tam o sýrada,
karþýlarýnda elleri silahlý
kalabalýk bir müþrik topluluðu buldular

sahabiler kýlýçlarýný sýyýrarak
kendilerini çepeçevre kuþatanlara
vallahi bizim sizinle hiçbir iþimiz yok
biz sadece peygamberimiz (s.a.v.)’in verdiði
bir vazife için
yolumuza gidiyoruz. dediler

fakat, kana susamýþ müþrikler
bu sözlere aldýrýþ bile etmediler
kararlarý kesindi
islam ve imaný öðretmek
kudsi vazifesiyle yola çýkan
bu fedakar sahabileri
teker teker þehit edeceklerdi

baþlarýna gelecekleri fark eden sahabiler,
el açarak Rabb-ý Rahimlerine þöyle yalvardýlar
ey Rabbimiz …
durumumuzu resulüne haber verecek
burada kimsemiz yok
selamýmýzý ona Sen ulaþtýr
peygamberin vasýtasýyla kavmimize haber ver ki
biz Rabbimize kavuþtuk
Rabbimiz bizden razý oldu
ve bizi de razý etti

ayný anda cebrâil (a.s.)
bu kahraman sahabilerin selamýný ve durumlarýný
resul-i kibriya efendimize ulaþtýrdý
selamlarýna…aleyhimüsselam diyerek karþýlýk veren
resul-i ekrem,
ashabýna dönerek
müþriklerin bu fedakâr kardeþlerini
þehit etmek üzere olduklarýný haber verdi
onlar için maðfiret dilemelerini istedi

peygamber efendimiz,
ashabýna bu haberi iletirken
irþad heyetinde bulunan sahabilerin bir kaçý
müstesna diðerleri hain düþman mýzraklarýyla
delik deþik edilmiþ ve þehit olmuþlardý

kurtulan sahabilerden ikisi
deve gütmeye gitmiþlerdi
biri ise öldü diye þehitler arasýnda terk edilmiþti
develeri güden iki sahabi,
bir müddet sonra
bi’r-i maana mevkiine dönünce
dehþetli manzarayla ürperdiler

bu ciðer parçalayýcý sahne karþýsýnda
gözyaþý döktüler
kendine hakim olamayan biri
müþriklerin arkasýna takýldý
þehit oluncaya kadar kendileriyle çarpýþtý
diðeri ise esir alýndý
ancak sonradan serbest býrakýldý

þehitler arasýnda öldü diye terk edilen
ka’b bin zeyd hazretleri
müþrikler ayrýldýktan sonra
çýkýp medine’ye geldi

bu seçkin sahabilerinin haince bir suikaste
kurban gitmelerinden dolayý
resulullah son derece üzüldü
bi’r-i mauna’da þehit edilen ashaba
yanýp üzüldüðü kadar hiçbir kimseye
hiçbir þeye yanýp üzüldüðünü görülmedi

duyduðu derin üzüntü efendimizi
bu canilikte bulunanlara
beddua etmeye kadar götürdü
haber aldýðý gecenin sabah namazýnda
þu bedduada bulundu

Allah’ým
mudar kabilelerini kahreyle
Allah’ým
onlarýn yýllarýný
yusuf peygamberin kýtlýk yýllarý gibi çetin yap
baþlarýna dar getir

Allah’ým
lihyanoðullarýný, adal, kare, zi’brý’l zekvan
ve usayya kabilelerini
sana havale ediyorum
zira, onlar Allah’a ve resulüne karþý geldiler

peygamberimiz (s.a.v.), bu bedduasýna
bir ay boyunca
vakit namazýndan sonra devam etti
sahabe-i kiramda amin dediler
fahr-i kainatýn bu duasý kabul olundu

kýsa bir müddet sonra adý geçen bölgede
kýtlýk, kuraklýk baþladý
yaðýþlar, sular kesildi
her taraf yanýp kavruldu

ard arda meydana gelen
reci’ ve bi’r-i maana facialarýnda
seksen kadar güzide sahabi þehit düþmüþtü

redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.