bu da nesi
kurumuþ kül olmuþ
kýzgýn kudurmuþ
çatlamýþ dudaklarý
sanki doðmuþtu ateþte su
suda ateþ duygusu
tabiat o gün yoldan çýkmýþlarý
tabiatýndan çýkararak karþýladý
sanki çölün ateþi sýkýldý terledi de
sulanýp söndü üzüntüden
sularýysa hüzünlerinden ateþ gibi kýzdý
buharlaþtý
Hakk’ýn sesi ve ihtiþamý
göklere saçarlarken havai fiþeklerini
müþrikler çýðlýk attý
kör oldular, saðýr oldular, felç oldular
muþtularý duymadýlar
görmediler korkutuþ yýldýrýmlarýný
þeytanlarýn þahý
bozgun askeri yerinde kala kaldý
nasýl ki, ebrehe’nin ordusu daðýlmýþtý
iki avuçtan atýlanla
bir ordu kör olmuþ
yere saplanmýþtý
Allah dedikten sonra o taþlarýn atýlýþý
Rabbine yalvarýr yalvarmaz
balýðýn karnýndan atýlanýn çýkýþýný andýrmýþtý
ve ayný anda yere putlarý devrilip, yýkýlmýþtý
ve vahy yolundan çekilip gitmiþlerdi
o kurak vadilerde
bulut akýttý durdu suyu öylesine ki
oldu her sel bir arim seli
her sahabi bir deniz ýrmaðý
býrakýn konuþalým, anlatalým o mucizeleri
uhutta yakýlan o þölen ateþlerini
nasýl uzanabilir hayali övüþün o yüceliklerine
ki orda hüküm sürer o harika þehitlik
ebedidir, sonsuzdur
zamanla kayýtlý deðildir
son saati
*
harbin ilk safhasý
mücahidlerin üstün çarpýþmalarý
Allah’ýn yardýmý ile
müslümanlar lehine neticelendi
islam ordusu henüz bozulmamýþtý
bu esnada bir müþrik tarafýndan
abdullah bin amr bin haram þehit edildi
uhud’un ilk þehidi
bu mücahid oldu
düþman ikiye bölünüp süratle
harp yerinden uzaklaþýrken
mücahitler de geride terk edilen ganimetleri
toplamaya baþlamýþlardý
ayneyn tepesinde vazifeli okçular
uhud meydanýndaki manzarayý seyrediyorlardý
bu arada okçularda yerlerinden ayrýlýp
mücahitlere katýlma isteði uyandý
onlar, harp bitmiþ
kendilerinin görevi sona ermiþtir
düþüncesini taþýyorlardý
ayrýlmak isteyen okçulara kumandanlarý
abdullah bin cübeyr verilen emri hatýrlattý
resulullahýn size söylediklerini
verdiði emri ve talimatý unutunuz mu
bu hatýrlatmaya raðmen,
kumandanlarýyla birlikte kalan bir kaçý müstesna
diðerleri ayneyn tepesini terk ederek
harp sahasýndaki mücahitlerin yanýna gittiler
onlarla birlikte ganimet toplamaya baþladýlar
birçok okçunun yerlerini terk etmeleriyle
islam ordusunun arka cephesi müdafaasýz kaldý
harp dahisi
kureyþ ordusunun süvari kumandaný
halid bin velid de zaten böyle bir fýrsat kolluyordu
harbin en hararetli zamanýnda da
bu geçitten girmek istemiþ
ancak okçular tarafýndan püskürtülmüþtü
halid bin velid, emrindeki kuvvetlere
tepede kalan on kadar okçuyu þehid ettikten sonra
müslüman saflarýnýn arkasýna daldý
hücum aný beklenmedik bir anda olmuþtu
her þey birden deðiþiverdi
mücahitler, düþman bozguna uðrayýp gitti diye
gayet rahat idiler
bazýlarý silahlarýný bile býrakmýþtý
bu durumu görünce,
kaçan kureyþ kuvvetleri de geri döndü
mücahitler iki ateþ arasýnda kalmýþlardý
beklenmedik bir hücuma maruz kaldýklarýndan þaþýrmýþlardý
iki taraftan sarýlýnca kuvvetlerini haliyle kaybetmiþlerdi
beklenmedik bir anda
beklenmedik bir hücum
beklenmedik bir netice doðuruyordu
önden ve arkadan hücuma maruz kalýp
sýkýþtýrýlan mücahitler,
bir anda kendilerini toparlayamadýlar
ister istemez daðýlmak zorunda kaldýlar
efendimizin çevresinde her þeye raðmen
on on beþ kadar sahabi kalmýþtý
bu bir avuç mücahit canýný diþine takarak
müþriklerden gelen oklara
mýzrak ve kýlýç darbelerine göðüslerini geriyor
vücutlarýný siper ederek
kainatýn efendisini korumaya çalýþýyorlardý
küfür ordusundan atýlan taþlardan biri
hz. resulullahýn sað alt çenesindeki
mübarek diþlerinden birini þehit etti
bir diðer taþ ise alnýný ve alt dudaðýný yardý
abdullah ibni kamia adýndaki kafirin
kýlýç darbesiyle de elmacýk kemiði yara aldý
darbenin þiddeti ile miðfer parçalandý
iki halkasý mübarek yüzüne battý
sevgili peygamberimiz (s.a.v.)in mübarek yüzüne
miðferin iki halkasýnýn battýðýný gören
ebu ubeyde bin cerrah bir anda
kendisini onun önüne atýverdi
bu arada hz. ebu bekir’e seslendi
ya eba bekir
Allah aþkýna …resalullah ile aramýzdan çekil
býrak da mübarek yüzünden halkalarý çýkarayým
diyerek halkalarýn her birini
diþleriyle çekip çýkardý
kendisi de iki diþinden oldu
bir müþrik tarafýndan kazýlmýþ bir çukur vardý
islam ordusunun bozulmaya yüz tuttuðu o dehþetli anda
harbin þiddetinden farkýna varamayarak
resul-i ekrem kazýlmýþ olan çukura yaný üzeri düþtü
çukurun etrafý derhal mücahitler tarafýndan sarýldý
düþman askerlerinin yaklaþmasýna müsaade edilmedi
çukurdan çýkmaya muvaffak olan
kainatýn efendisinin
yüzü gözü kanlar içinde kalmýþtý
elini kanayan yüzüne sürdü
kendilerini Rablarýna imana davet ederken
peygamberlerinin yüzünü kana bulayan bir kavim
nasýl felah bulabilir…buyurdu
bu bir sitemdi
bir serzeniþti
Cenab-ý Hak, sevgili resulünün bu sitemi üzerine
þu mealdeki ayetleri indirdi
‘kullarýmýn tedbir ve idaresinden
senin elinde bir þey yoktur
ve sen onlarýn inkarlarýndan mesul deðilsin
Allah dilerse onlara tövbe nasip eder
dilerse zalim olduklarý için onlara azap verir…
göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ýndýr
O dilediðini doðru yola eriþtirip baðýþlar
dilediðine de hak ettiði azabý verir
Allah çok baðýþlayýcý, çok merhamet edicidir’
çok az sayýda müslümanýn
müþriklere karþý direndiði sýradaydý
efendimiz, bir grup müþrikin
kendisine doðru gelmekte olduðunu fark etti
yanýndan ayrýlmayýp kahramanca çarpýþan hz. ali’ye,
hücum et, onlara diye emretti…
Allah’ýn arslaný hz. ali
cesaretle müþrik birliðin üzerine yürüdü
onlarý püskürtüp, içlerinden birini de yere serdi
bu esnada cebrail (a.s.) ya resulallah
bu, sizin için yapýlan iyilik ve civanmertliktir…
efendimiz cevaben
o, bendendir, ben de ondaným…
mücahitlerin, resul-i ekrem etrafýndan
daðýldýklarý esnada,
hz. sa’d bin ebi akkas da bir köþeye çekilmiþ
kararsýz duruyordu
kendi kendine, içimden ne þehitlik arzusunu
ne de kurtulma arzusunu atabiliyorum…diyordu.
o sýrada
mücahidin biri ona
ya sa’d resulullah seni çaðýrýyor dedi
hz. sa’d, derhal,
efendimizin huzuruna çýktý
sonrasýný kendisi þöyle anlatýr
resulullah beni ön tarafa oturttu
ok atmaya baþladým
her atýþta,
Allah’ým bu Senin okundur
onunla düþmanýný vur diyordum
resulullah da (a.s.m.)
Allah’ým sad’ýn duasýný kabul et
Allah’ým sa’d’ýn atýþýný doðrult
devam, devam sa’d
babam, annem sana feda olsun.buyuruyordu
her ok atýþýnda resulullah (a.s.m.)
ayný duayý tekrarlýyordu
ok çantam boþalýnca, resulullah (a.s.m.)
kendi çantasýnda bulunan oklarý da
birer birer yayýma yerleþtirip attýrdý
oklarý, yaya yerleþtirmekte o
herkesten daha çabuk ve süratli idi
harbin en nazik ve dehþetli aný idi
müslümanlar önden ve arkadan hücuma geçen
müþrik kuvvetlerinden kendilerini kurtarmak için
tepelere doðru çýkýyorlardý
hz. resulullahýn etrafýnda
kala kala on beþ kadar mücahit kalmýþtý
bunlar efendimizle (a.s.m.) birlikte
sabýr ve sebat göstererek müþriklere karþý
kahramanca savaþýyorlardý
biri de hz.talha bin ubeydullah idi
müþriklerin resulullahýn
dört tarafýný sardýklarý sýrada
hz. talha saða sola dönerek
kýlýcýyla onlarý uzaklaþtýrmaya çalýþýyordu
bir ara
müþriklerin keskin niþancý okçularýndan
malik bin zübeyr
efendimize niþan alýp bir ok attý
hz. talha, bu okun
kainatýn efendisine isabet edeceðini anlayýnca
mani olmak için elini oka hedef tuttu
son süratle gelen ok parmaðýný deldi
elini çolak yaptý
efendimiz
yeryüzünde gezen cennetlik bir kimseye bakmak isteyen
talha bin ubeydullah’a baksýn. buyurdu
hz. resulullahý korumak uðrunda
müþriklerden gelen kýlýç darbelerine
oklara vücudunu siper eden hz. talha’nýn
baþ ve gövde damarlarýndan biri kesildi
gövdesi yaralar içinde kaldý
fazla kan kaybýndan bayýlýp yere düþtü
o sýrada hz. ebu bekir
peygamberimiz (s.a.v.)in yanýna geldi
resul-i ekrem ona,
amcanýn oðlu ile ilgilen. dedi
hz. ebu bekir yüzüne su serpince
hzz. talha kendine geldi
yaralarýnýn acýsý, sýzýsý umurunda deðildi
þahsýný düþünmüyordu.
uðrunda bunca fedakarlýða katlandýðý zatýn
durumunu merak ediyordu
baþucunda duran hz. ebu bekir’e
resalullah ne yapýyor diye sordu
hz. ebr bekir ..
iyidir beni sana o gönderdi. cevabýný verdi
bu kahraman ve fedakar sahabi þöyle dedi
Allah’a þükürler olsun
resulullah sað olduktan sonra
her musibet bizim için bir hiçtir
hz. talha, uhud’dan döndüðü zaman
vücudunda tam yetmiþ beþ yarasý vardý
baþý yarýlmýþ
uyluk damarý baþtan aþaðý kesilmiþti
eli çolak olmuþtu
redfer