YUSUF ÖLİİ...
Sesi titrek ve umutsuz,
Yüzü acýnýn rengiydi.
"Muallimo muallimo Yusuf hasta.
Yusuf öli bundan böyle hiç okula gelemii" dedi.
Seydi’nin gözleri bulutlandý.
Islak ýslak yaþ belirdi.
Üç gün oldu gelmedi.
On gün oldu gelmedi.
Yüreðime gam saplandý.
Kalktým gittim Yusuf’a.
Kývýrcýk saçlarýný okþadým.
Dokundum yanaklarýna.
Ayaklarý buz kesmiþ,yanaklar yangýn yeri.
Seydi çaresiz.
Seydi beþ parasýz ..
Çaresi yok ,Yusuf iyi olmalý.
Yusuf okumalý.
Gece, kör karanlýk ve Kasým ayý.
Düþtük yollara, yollara.
Cýlga yollar, uzadýkça uzuyor.
Yusuf’un gözlerinden yaþlar sýzýyor.
"Öðretmenim býrak beni öleyim
Uzat ellerini son kez öpeyim."
Tan aðaranda þafak vaktinde,
Hastane önünde sýra sýra hekimler.
Yusuf iyileþecek " bizde" dediler.
Üç gün oldu gelmedi.
On gün oldu gelmedi.
Yusufcuk kuþu gibi yükseldi gökyüzüne.
Ah ettim,vah ettim vurdum dizime
Her sene Kasýmýn yirmi dördünde
Yusuf’un acýsý durur içimde
Ömər Yalçýn
24.11.2022
*Bir yaþanmýþlýk öyküsü
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gerçekliğin kendisi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.