MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

bin siyah susku çöküyor şimdi
redfer

bin siyah susku çöküyor şimdi





gecenin göðsüne yaslý elçi’nin kalbi
serin nefeslerini
þeffaf parmak uçlarý gibi
gezdiriyor boþlukta.
mekke’nin ateþli suskunluðunda nazlanýyor
ümitlerin en tazesi

belli ki emin muhammed (sav)’in
günler geceler süren bekleyiþinde saklý teselliler
onun yüreðini ince ince yakan sýzýnýn
nabzýna tutundukça teselli bulacak yetimler
onun gözlerini göklerde gezdire gezdire aradýðý
bir hilal tebessümünün haresinde
susacak aðlayýþlar

sýðýndýðýna onlarda sýðýnacak
baþka hiçbir yere gitmemecesine
baþka hiçbir yüze dönmemecesine
baþkaca hiçbir vaade kanmamacasýna

gözlerinin pervazýndan sýzan duru bakýþlara
yaðmaya hazýrlanýyor göðün mavisi
bir siyah
bin siyah susku çöküyor þimdi
bedr’in hareli yalnýzlýðýna

*
hicretin ikinci senesinde kureyþ müþrikleri
bir ticaret kervaný hazýrlamýþlardý
þam pazarýna gönderilen kervana
mekke`den kadýn erkek hemen hemen herkes
hisselerine göre ortak idiler

bin deveden meydana gelen
sermayesi 50.000 dinar olan
bu büyük ticaret kervanýnýn
satýlan mallarý karþýlýðýnda
harbe hazýrlýk için silah alýnacaktý
kervanýn yola çýkarýlmasýndaki asýl maksat buydu
kureyþliler ayrýca kervanla birlikte
ebu süfyan baþkanlýðýnda
30-40 kiþi kadar muhafýz da göndermiþlerdi

resul-i ekrem efendimiz, bu durumu haber aldý
ebu süfyan baþkanlýðýndaki bu büyük ticaret kervanýnýn
mekke`ye dönmesine mani olmaya karar verdi
teþkil ettiði 300 kiþiyi aþkýn sahabi ile
yola çýkmaya hazýrlandý

sahabiler bedir seferine katýlmayý þiddetle arzu ediyorlardý
hatta bu hususta kur`a çekenler bile vardý
ensardan sa`d, babasý hayseme`ye,
eðer bu seferin mükâfatý cennetten baþka bir þey olmasaydý,
senden geri kalýrdým
ben bu seferde bana þehitlik nasip olmasýný umuyorum.diyerek
sefere katýlma arzusunu izhar etmiþti

babasý ona,
sen rahatsýz olan hanýmýnýn yanýnda kal da ben gideyim.
diye cevap vermiþti
sa`d bunu kabul etmemiþ
aralarýnda kur`a çekilmesine karar vermiþlerdi
çekilen kur`a sa`d`a çýkmýþ
ve sefere o iþtirak etmiþti
bedir`de þehit düþerek
bu yüksek arzusuna da nail olmuþtu.

peygamber efendimiz, yerine namaz kýldýrmakla
abdullah ibni ümmi mektüm`u vazifelendirdi
ensardan ebu lübabe hazretlerini ise
þehre vekil tayin etti
ramazan ayýndan on iki geceyi geride býraktýklarý
oldukça sýcak bir cumartesi gününde
medine`den hareket etti mücahitlerle

resul-i ekrem efendimizin beyaz sancaðýný
mus`ab bin umeyr (r.a.) taþýyordu
iki siyah bayraktan biri ukab adýndaki hz. ali`nin
diðeri ensardan sa`d bin muaz hazretlerinin elindeydi

kervan, bedir mevkiinde karþýlanacaktý
burasý mekke, medine ve suriye`ye giden yollarýn
birleþtiði stratejik önemi olan bir noktaydý
mücahitler, yazýn en sýcak günlerinin birinde
medine`den yola çýkmýþlardý

üstelik ramazan ayý olduðu için oruçlu bulunuyorlardý
kavurucu sýcaklar altýnda
alev saçan çöl üstünde
oruçlu halde yol almak oldukça güçtü
bu sebeple peygamberimiz orucunu açtý
mücahitlere de açmalarýný emir buyurdu

hz. sa`d bin ebi vakkas der ki
resulullahýn küçüklerimizi geri çevirmesinden biraz önce
kardeþim umeyr`in göze görünmemeye çalýþtýðýný gördüm
kardeþim sana ne oldu diye sordum
Allah resulünün beni küçük görüp
geri çevirmesinden korkuyorum
halbuki, ben sefere çýkmak istiyor,
Allah`ýn bana þehitlik nasip etmesini umuyorum

kendisi resulullaha arz edilince küçük görüp ona
sen geri dön. dedi
umeyr aðlamaya baþladý
bunun üzerine resulullah ona müsaade etti
umeyr`in boyu kýsa olduðu için kýlýcýný baðlayamamýþ
ben yardým ederek baðlamýþtým

Allah yolunda savaþýp
þehitlik mertebesine ulaþmak isteyen umeyr
harp esnasýnda müþriklerin oklarýna hedef olup
bu yüksek gayesine ulaþtý

müslümanlarla beraber iki at
yetmiþ deve vardý
develere nöbetleþe biniliyordu
peygamber efendimiz de bu hususta
diðer müslümanlardan kendisini farklý görmek istemiyordu

hz. ali ve mersed bin ebu mersed ile
bir deveye nöbetleþe biniyorlardý
yürüme sýrasý efendimize geldiðinde
diðer iki sahabi,
ya resulallah sen bin
biz senin yerine yürürüz. diyorlardý

ancak peygamber efendimiz, bunu kabul etmiyor
siz yürümekte benden daha kuvvetli olmadýðýnýz gibi
sevap ve mükafat hususunda da
ben sizden daha müstaðni ve ihtiyaçsýz deðilim
diye cevap veriyordu

islam ordusu,
kavurucu sýcaklar altýnda yoluna devam ediyordu
henüz bedir mevkiine varmadan
ebu süfyan baþýndan beri
endiþe duyduðu hususu haber aldý
müslümanlar kervaný ele geçirmek için
yola çýkmýþlardý

mekke`ye derhal bir haberci gönderirken
kendisi de hiç konaklamadan
kervanýn istikametini deðiþtirerek
kýzýl deniz sahilinden bedir`e uðramadan
mekke`ye doðru yol aldý

ebu süfyan`dan önce
mekke`ye varan haberci zamzam
acaib bir kýlýkla devesinin üzerinde
baðýra baðýra haberi duyurdu

ey kureyþ topluluðu
ticaret kervanýnýza, ebu süfyan`ýn yanýndaki mallarýnýza
muhammed ve ashabý saldýrdýlar…
ona ulaþabileceðinizi sanmýyorum
imdat…imdat…imdat

haliyle bu haber
kureyþ`in infialine sebep oldu
zira kervanda hemen hemen her ailenin malý vardý
kureyþliler derhal toplandýlar
süratle hazýrlýða baþladýlar

alelacele hazýrlanan müþrik ordusunun sayýsý 950`yi buldu.
bunlarýn 100`ü atlý 700`ü develi idi
bu rakam,
kervaný takibe çýkan müslümanlarýn sayýca üç katý demekti
ayný zamanda kureyþ ordusu silah bakýmýndan da
müslümanlardan çok daha üstündü
bu arada müþrik ordusuna katýlmak istemeyenler de çýktý

fakat,
ebu cehil ve diðer ileri gelenlerin baskýsý karþýsýnda
onlar da iþtirak etmek zorunda kaldýlar
buna raðmen ebu leheb hasta olduðunu bahane etti
yerine bedelle birini göndererek mekke`de kaldý

hazýrlanan müþrik ordusu
muganniyelerin söylediði þarkýlarýn
kadýnlarýn çaldýðý deflerin
coþkun havasý içinde
mekke`den bedir`e doðru hareket etti

yolda kervanýný bedir`den arýzasýz geçiren
ebu süfyan`dan kendilerine þu haber geldi
siz kervanýnýzý,
kervan üzerindeki adamlarýnýzý ve mallarýnýzý
muhafaza etmek için yola çýkmýþtýnýz
Allah onlarý kurtarýp selamete erdirdi
artýk dönünüz…

ancak, ebu cehil dönmek niyetinde deðildi
baþkalarýnýn da geri dönmesine rýza göstermeyerek
þöyle konuþtu
vallahi bedir`e varmadýkça dönmeyiz
orada üç gün kalýrýz

develer boðazlayýp, yemekler yeriz
þaraplar içeriz
cariyelere þarkýlar söyleterek eðleniriz
baþýmýza toplanacak araplar bizi dinler ve seyrederler
bundan sonra hep bizden korkar dururlar
haydi ilerleyiniz…

müþrik ordusu bedir`e doðru ilerlemeye baþlarken
haberci ebu süfyan`ýn yanýna dönüp
kendisine anlattý durumu
ebu süfyan bu haberden memnun olmadý

yazýk oldu kavmime
bu amr bin hiþam`ýn,ebu cehil`in iþidir
dönmek istemedi
o, bunu halka baþ olmak sevdasýyla yaptý
azgýnlýk, eksiklik ve uðursuzluk getirir…dedi
þu son cümlesiyle dile getirdi endiþesini
eðer, muhammed`in ashabý, onlara rastlarsa
iþleri tamamdýr

ebu cehil`in bütün þirretliði ve kýþkýrtýcýlýðýna raðmen
ordudan ayrýlanlar oldu
ahnes bin þerik müttefiki bulunan
zühreoðullarýný ikna ederek beraberce
mekke`ye döndüler.
daha sonra bunlarý hz. ömer`in kabilesi
adiyy bin ka`boðullarý takib etti

müþrik ordusuna haþimoðullarý da katýlmýþtý
kureyþten bazýlarý kendilerine
vallahi, ey haþimoðullarý
iyi biliyoruz ki sizler
her ne kadar bizimle sefere çýkmýþsanýz da
kalbiniz muhammed`ledir. deyince
ebu talib`in oðlu talib de
bir kýsým kimselerle birlikte geri döndü

peygamber efendimiz, mücahitlerle
safra yakýnýndaki zefiran mevkiine vardýðýnda
kureyþin büyük bir ordu ile gelmekte olduðunu haber aldý
böyle bir hareketle karþýlaþacaklarýný tahmin etmediklerinden
bir anda ne yapmalarý gerektiði hususunda
karar veremediler

zira, niyetleri harp etmek deðildi
bunun için bir hazýrlýklarý da yoktu
üstelik alýnan istihbarata göre
müþrik ordusu hem sayýca çok
hem silahça onlardan üstün idi

resul-i ekrem, ashabýný topladý
kervanýn takip edilmesinin mi
yoksa müþrik ordusuna karþý çýkmanýn mý
daha uygun olacaðý hususunda
onlarla istiþarede bulundu

bir kýsým mücahit
kervanýn takib edilmesinin uygun olacaðýný ifade etti.
peygamber efendimiz, bundan hoþlanmadý
o sýrada, hz. ebu bekir ile hz. ömer söz alýp
müþriklerin üzerine yürümenin
onlarla harbe girmenin
daha muvafýk olacaðý hususunda konuþunca,
peygamber efendimiz (a.s.m.) bundan memnun oldu

daha sonra
ensardan mikdat bin esvet hazretleri þöyle dedi
ya resulallah …Rabbim sana neyi emrettiyse onu yap
vallahi biz israiloðullarýnýn hz. musa`ya dediði gibi
git Rabbinle beraber düþmanlara karþý çýk
biz buradan kýmýldamayýz tarzýnda …
bir söz söyleyecek deðiliz
biz sana tabiyiz.

feragat ve cesaret timsali bu sahabinin sözlerinden
oldukça memnun olan resul-i ekrem
kendilerine hayýr duada bulundu

bu konuþmalardan sonra,
kararýn ne mahiyette verileceði artýk anlaþýlmýþtý
ensarýn da bu hususta görüþünü almak gerekiyordu
çünkü, onlar medine dahilinde
peygamberimizi koruyacaklarýna dair söz vermiþlerdi
þimdi ise þehrin dýþýnda bulunuyorlardý

resul-i ekrem onlarýn bu konudaki görüþlerini sordu
ensar namýna sa`d bin muaz hazretleri söz aldý
ve þöyle konuþtu

ya resulallah …
biz sana iman ve seni tasdik ettik
bize getirdiðin þeyin de hak olduðuna þahadet ettik
bu hususta dinlemek ve itaat etmek üzere
sana kesin sözler de verdik

ya resulallah
nasýl bilirsen, öyle yap ,biz seninle beraberiz
seni hak dinle gönderen Allah`a yemin olsun ki
sen bize þu denizi gösterip dalarsan
biz de seninle birlikte dalarýz
bizden bir kiþi dahi geri kalmaz
biz düþmana karþý varmaktan çekinmeyiz
muharebe anýnda geri dönmeyiz
Allah`ýn bereketi ile yürüt bizi…

karar artýk kesinlik kazanmýþtý
bir avuç mücahit her þeye raðmen
kendilerinden gerek sayýca
gerekse silahça kat kat fazla olan
müþrik ordusuna karþý koyacaklardý
onlarýn sayýca çokluðu
silahça üstünlüðü
kahraman sahabilerin gözünü korkutmadý

kur`ân`ýn ifadesiyle
‘ölümün aðzýna girmeyi’
seve seve göze alýyorlardý
onlar, Allah`ýn yardýmýna güveniyorlardý
Allah için mücadele vereceklerinin idrakinde olarak
din sahibinin yardýmýný esirgemeyeceðine
gönülden inanýyorlardý


redfer

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.