MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

kalbinde soruları vardı
redfer

kalbinde soruları vardı




mekke mihrap
medine minber
kýblenin yöneldiði cepheye
kabe’ye doðru
kalbimize kilitlenenler

mihraba yönelmek
Bir’e doðru incelmek
amansýz bir savaþý gerektiriyor
adý konmamýþ çekiþmeleri
mekanla anýlmayan harpleri
harbin ana cephesini
þöhret bulmamýþ vuruþmalarý barýndýrýyor

hira diye kodlayabiliriz belki
nur daðý’nda gece vakti
yalnýzlýklar içinde geceleyen o zat
nefsiyle hesaplaþmadaydý
benliðini aþma derdindeydi
varlýðýný ve var oluþunu
anlamlandýrma telaþýndaydý

elinde silahlar deðil
kalbinde sorular vardý
hangi zýrh gelirse gelsin önüne
delip geçen,
yakýp kavuran
soru oklarýný fýrlatmadaydý düþmanýna

sorular sorarak iniyordu yakýcý siperine
o kadar derinden ve sessizdi ki bu harp
hiçbir mekke’li müþrik
o’nun daða gidiþini
tehdit olarak görmüyor
baþlarýna iþ açacaðýna inanmýyordu

bir mihrabý inþa ediyordu o
gizli saklý
o sözsüz silahsýz
harbi baþlatýyordu
taraflarý belliydi bu savaþýn

mihrap
nefsin ben mi, yoksa Rabbim mi diye kývrandýðý
benliðin ben bana aidim diye kendisiyle hesaplaþtýðý
heva ve hevesin
ben çok önemliyim diye
kendini tarttýðý kavga yeri

kabe’nin eteðinde
mekke’nin göðsünde sürüp giden bir savaþtý
sað elde güneþ, sol elde ay olsa da vazgeçilmeyecek
bu denli mekan-üstü bir davaydý
mekke’nin reisliðini hiçe sayacak kadar
iktidar ötesi

zaman üstü bir harp ki,
þimdilerde her mihraba yöneliþte
içimize kýpýr kýpýr sokuluveren darlanmalar,
ne zaman bitecek bu namaz ki diye
içimizin içine doðru sinsice seslenen çekiþmeler
o savaþýn yeni cephesi

mihrap
þeytanýn hileleriyle çarpýþma yeri
heva ve hevesin öncelikleriyle savaþma yeri
dünya meþgalelerinden
düþünce daðýnýklýðýndan
yaðma edilircesine sýyrýldýðýmýz siper

mihrap
zamanca ve mekanca daðýlmýþlarýn
iyyake n’abüdü..nün nununda
cemaat halinde toplanýp
birlikte teveccüh ettikleri
can havliyle sarýldýklarý duvar dibi
yüzlerini yabancýlýk ve yabanlýk kirlerinden
gözlerini uzaklýk ve karanlýk lekelerinden
temizledikleri hesaplaþma yeri

vallahi,
sen, Rabbim katýnda en sevgili olanýsýn
bana, senden daha güzel
daha sevgili yurt olmadý
göklü olanýn
yer’li olan her þeyden istiðnasýdýr mihrap

yönü ne güneyden kuzeye
ne doðudan batýya doðrudur
kalpten kalýba doðrudur
içten dýþarý doðru
kendine devlet olmaktan
kendine devlet edinmeye doðrudur mihrap

hira’daki ben yalnýzlýðýnda
inþa ettiði ilkeler üzerinde yükseliyordu mihrap
her defasýnda enfüsi harbini
yeni ufuklarda sürdürmeye hazýrlanýyordu
mahzun olma, Allah bizimle beraberdir diyen

bir kez olsun anlayabilseydik
mekke’yi mihrap eyleyen harbi
o zaman mirac’ý
alelade bir gece yolculuðuna indirgemez
o perdesiz diyalogun anahtar kelimelerini
zirveye uçuran o/kulun tefekkürünü
keþfetmeye baþlardýk

bir kez olsun anlayabilseydik
mekke mihrabýnýn önünde olup biten savaþlarý
uhut harbinde sevdiklerini yitirdiði kadar,
þefkat uðrunda önceliklerini de þehit verdiðini
bir kýyamet dehþetiyle hissetmeye baþlardýk

bir kez olsun düþünsek
mihrab’ýn anlamý üzerinde
‘Allah kuluna kafi deðil mi ‘ ayetini de yazardýk
kalbimizin her yerine
O’ne doðru giden her yolun üstüne

bir kez olsun düþünebilseydik
mihrabýn iç harbini
minberin basamaklarýndan dýþarý taþan
o manevi aþamayý
yönü ne güneyden kuzeye
ne doðudan batýya doðru

mihrap
kalpten kalýba doðrudur
içten dýþarý doðru…
kendine devlet olmaktan
kendine devlet edinmeye doðrudur

*
resul-i kibriya namazlarýný
Allah’ýn emriyle peygamberler makamý kudüs’e,
beytü’l-makdise doðru kýlarlardý

peygamber efendimiz öteden beri
tevhit akidesinin müstesna bir abidesi
yeryüzünün ilk mabedi
ceddi hz. ibrahim’in kýblesi
kabe’ye doðru yönelerek namaz kýlmayý
kalben arzu ve temenni ediyordu

müslümanlar kalplerinde ayný arzuyu taþýyorlardý
beþ vakit namazlarýnda kabe’ye yönelmeyi istiyorlardý
yahudilerin de,
muhammed ve ashabý, biz gösterinceye kadar
kýblelerinin neresi olduðunu bile bilmiyorlar diyerek
sinsice dedikoduda bulunmalarý
onlarý rahatsýz ettiðinden
bu arzularý daha da kuvvetleniyordu

bu sebeple, resul-i ekrem efendimiz
tahvil-i kýble için vahyin gelmesini bekliyor
cebrail’i (a.s.) gözetliyor
kabe’yi temenni ederek dua ediyordu

nihayet medine’ye hicretin 17. ayýnda,
kýblenin mescid-i haram’a doðru çevrildiðini bildiren
ayet-i kerime nazil oldu.

‘yüzünün sýk sýk semaya çevrildiðini
muhakkak ki Biz görüyoruz
seni hoþnut olacaðýn
kýbleye çevireceðiz artýk yüzünü
mescid-i haram yönüne çevir
nerede olursanýz olun, yüzünüzü o tarafa çevirin...’

bu vahiy geldiði sýrada
resul-i kibriya efendimiz
receb ayýnýn bir pazartesi günü
beni seleme semtinde oturan
biþr bin bera’nýn annesi ümmü Biþr’i
ziyarete gitmiþlerdi
kendisine yemek yapýldý
yediler…
bu sýrada öðle namazý vakti girdi

peygamberimiz (s.a.v.), oradaki mescitte
müslümanlarla birlikte iki rekat kýldýktan sonra
namaz içinde kabe tarafýna dönmesi emrolundu
derhal cemaatla birlikte
yüzlerini mescid-i Haram tarafýna çevirdiler
bu sebeple beni seleme mescidine
mescid-i kýbleteyn
iki kýbleli mescit adý verildi

peygamberimiz (s.a.v.)’in emri üzerine
bütün müslümanlara
kýblenin mescid-i aksa’dan
mescid-i haram’a çevrildiði duyuruldu

kýblenin kabe olarak tespit edilmesi
bazý müslümanlarýn telaþýna sebep oldu
çünkü, kýble deðiþtirilmeden önce
beytü’l-makdise doðru namaz kýlarak
vefat etmiþ veya þehit edilmiþ
müslümanlar vardý

bunun için huzur-u risalete gelerek
ya resulallah …daha önce ölen
müslüman kardeþlerimizin durumu ne olacak
onlar beytü’l-makdise doðru namazlarýný eda etmiþlerdi
diyerek izhar ettiler endiþelerini
Cenab-ý Hak müslümanlarýn bu endiþelerini de
inzal buyurduðu ayet-i kerime ile giderdi

‘... senin yöneldiðin kabe’yi
peygambere uyanlarla gerisin geri dönenleri
ayýrt etmek için kýble yaptýk.
kýblenin bu þekilde deðiþmesi ise ,
Allah’ýn hidayet nasip ettiði kimselerden
baþkasýna pek aðýr gelir …

yoksa Allah, kýbleyi deðiþtirmekle
imanýnýzý zaafa uðratacak
ve evvelki kýbleye yönelerek kýldýðýnýz namazlarý
zayi edecek deðildir
þüphesiz ki Allah insanlara
pek þefkatli, pek merhametlidir.’

resul-i ekrem efendimiz
medine’ye teþrif edip
beytü’l-makdis’e doðru namaz kýlmaya baþlayýnca
arap müþriklerinin gücüne gitmiþti
bilahere kýble kabe’ye tahvil buyurulunca
bu sefer yahudilerin gücüne gitti
tekrar dedikodu yapmaya
fitne fesat çýkarmaya koyuldular

hatta alimlerinden birkaçý resulullaha gelerek
ya Muhammed…
üzerinde bulunduðun kýblenden seni döndüren nedir
ibrahim’in milleti ve dininde bulunduðunu söyleyen
sen deðil misin.
eðer þimdiye kadar üzerinde bulunduðun kýblene
tekrar dönersen sana tabi olur
seni tasdik ederiz

þu ayetler bu hadiseyi anlatmakta
‘insanlardan birtakým beyinsizler,
müslümanlarý þimdiye kadar yöneldikleri kýbleden
çeviren nedir diyecekler
sen onlara de ki
doðu da batý da Allah’ýndýr
O’ dilediðini dosdoðru bir yola iletir.’

‘kendilerine kitap verilmiþ olanlara
her türlü delili getirsen,
yine de senin kýblene uymazlar
sen de onlarýn kýblesine uyacak deðilsin

onlar birbirlerinin kýblesine de uymazlar
eðer sana gelmiþ olan ilimden sonra
sen onlarýn heveslerine uyacak olursan,
o zaman elbette zalimlerden olursun.’

kýble, mescid-i haram tarafýna çevrildikten sonra
resul-i ekrem efendimiz kuba’ya gitti
islam tarihinde inþa edilen ilk mescit
kuba mescidinin
beytü’l-makdis tarafýna olan kýblesini de
kabe’ye doðru çevirtti

redfer



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.