sofada akþam.
ve inan olsun göreme’diydim
daha nazlý. daha haz’lý
daha yazlýk olanýný hiç
ki gözlerim sazlýklar ardýndan da baksa
köhne olduðu kadar keskindi benim
küskün durduðunca ormana meyil
kâh kökü susuz asmalara mensup
sulu üzüm tanelerince yeþil
ah lakin çeyrek asýr olmuþtur. evet.
göremediklerimden oluþ
sefil... çok sefil!
ey bahtým benim
eyy iþte benim de böyle
rüya bir akþamým olur diye beklediðim
omzuma sýrtýn için
bütün pýlýn pýrtýn için
sona sakladýðýn kartýn için þükrettiðim güzel bahtým
bil ki artýk di’li geçmiþ yaman bir zamandýr sefalet
sofada akþamdýr
sofrada iki kadeh
kuþ kanadýnda üç nota
iki çatal kadar aþ
ve akþamýn avuçlarýnda aþk;
rüyaysa bile tanrý’m!
huzur bir adamýn
buzul bir kederi erittiði kadardýr.
JD