yapýp ettiklerimle deðil de,
yapmak istediklerimle alsa boyumun ölçüsünü
bitirdiðim iþlere bakarak deðil
içimde büyüttüðüm hayallerimle takdir etse beni
elimden gelenleri deðil sadece
kalbimden geçenleri tartsa terazisinde
yapamasam da,
yapmak isteyiþimle yapmýþ saysa iyiliði
düþünüp tasarladýðým kötülükten vazgeçtiðim için
kimsenin vazgeçtiðimin farkýna varmadýðý kötülükten
döndüm diye
sessizliði bozsa
omuzlarýma dokundursa merhametini
ettiklerimle deðil
edemediklerimle de deðil
etmek istediklerimle
edemedim diye kendimi paraladýklarýmla
kýymet biçse bana
hapsetmese beni cüz-i irademe
elimin eriþtiði yerin sýðlýðýnda deðil
hayallerimin göðüne saldýðým uçurtmalarýn
ufkunda görse beni
sýrlý aynasýna et kemikten gövdemi deðil
dünyalarý avucunda eritmeye kararlý ruhumu
konuk etse
bitirdiðim iþlerin daracýk hacmine sýðýþtýrmasa beni
Ýdeallerimi
kocaman mavi bir gökyüzü gibi sergilese
özlemlerimin her birini, çiçek çiçek gerçekleþtirse
tohumlarca filizlendirse,
doyasýya meyvelenmiþ bir bahar serinliði tutsa elimden...
arzu ettiðim, umduðum, yoluna düþtüðüm,
uðrunda çabaladýðým ideallerime göre
belirlese beni
*
efendimiz dönüp süraka’ya baktý
süraka’nýn atýnýn ayaklarý bir anda
dizlerine kadar yere battý
kurtulunca, tekrar takip etti
atýnýn ayaklarý yine yere saplandý
o vakit anladý ki
ne onun elinden
ne de kimsenin elinden gelmez ki
ona iliþsin
ya muhammed dua et kurtulayým
sana hiç dokunmayacaðým
seni takip edecek kimselere de
senden hiç bahsetmeyeceðim
server-i kainat efendimiz dua etti
Cenab-ý Hak ,duasýný kabul etti
süraka’yý o müþkil durumdan kurtardý
süraka resul-i ekrem efendimizin yanýna vardý
kendisini tanýttý
ilerde islamiyetin her tarafa
hakim olacaðý mülahazasýyla
bir emanname istedi
resul-i kibriya
kendisine yazýlý bir emanname verdi
hz.ebu bekir yazdý emannameyi
süraka,
ey Allah’ýn peygamberi,
emret istediðini yapayým…dedi
resul-i ekrem,
git, öyle yap ki, baþkasý gelmesin
efendimizden bu talimatýyla
derhal geri döndü
arkadan gelen kureyþ takipçilerine
ben buralarý arayýp taradým
kimseyi bulamadým
baþka tarafa bakalým
diyerek onlarý geri çevirdi
kaderin tecellisine bakýnýz ki,
günün baþlangýcýnda sevgili peygamberimiz (s.a.v.)i
ele geçirip öldürmek için
atýna atlayýp takibe çýkan süraka
günün sonunda,
ayný zatýn bir muhafýzý oluyor
onu düþman takibçilerinden korumaya çalýþýyor
sonralarý ebu cehil,
süraka’nýn bu haline vakýf olunca
pek ziyade gadaba geldi
onun gayretsizliðinden sýkça bahsetti
mu’cize-i ahmediyye’ye þahit süraka da ona
eðer atýmýn ayaklarýnýn yere gömüldüðünü göreydin
sen de muhammed’in peygamberliðine iman ederdin
þiiriyle cevap verdi
hicretin sekizinci senesinde
resul-i ekremin huneyn gazasýndan dönüþünde
huzur-ý risalete emanname ile gelecek
islamiyetle müþerref olup
peygamberimiz (s.a.v.)in iltifatýna mazhar olacaktý
daha sonra
resul-i ekrem beraberindekilerle
kýzgýn çöller üzerinde yol almaya baþladý yine
sanki alev yaðýyordu gökten
kýzgýn kývýlcýmlar fýþkýrýyordu yerden
hz. zübeyr bin avvam, þam ticaret kafilesiyle
medine’den mekke’ye gitmekteydi
yolda resul-i kibriya efendimizle karþýlaþtý
birer beyaz þam maþlahý giydirdi
peygamberimizle hz. ebu bekir’e
resul-i kibriya devesini süratlendirdi
deve sýrtýnda sür’atle yol alan efendimiz
beraberindekilerle amim denilen mevkie ulaþtý
sehmoðullarý yurdu buraya yakýndý
reislerinden büreyde bin huseyb, kureyþ’in
100 deve vadini iþitmiþ olduðundan
seksen kadar adamýný da alarak
peygamber efendimizi buldu
resul-i ekrem ona,
sen kimsin diye sordu
ben, büreyde’yim deyince
efendimiz hz. ebu bekir’e
ya eba bekir iþimiz serinledi
ve düzeldi ..dedi
peygamberimiz (s.a.v.) tekrar büreyde’ye
kimlerdensind
eslem kabilesindenim
peygamber efendimiz
yine hz. ebu bekir’e dönerek
ya eba bekir, selamete erdik
efendimiz,
eslem’in hangi kolundansýn diye sordu
büreyde,
sehmoðullarýndaným
bunun üzerine
efendimiz hz. ebu bekir’e,
ya eba bekir, okun çýktý buyurdu
fahr-i kinatýn akval ve etvarýna
metanet ve aðýrbaþlýðýna
lisanýndaki düzgünlüðe
müsahhar ve hayran olan büreyde
peki, ya sen kimsin
resul-i ekrem,
ben, abdülmuttalib’in oðlu
abdullah’ýn oðlu muhammedim
Allah’ýn resulüyüm deyip
onu islâma davet etti
büreyde, davete derhal icabet etti
beraberindekilerle birlikte
kelime-i þahadet getirerek
müslüman oldu
peygamber efendimiz geceyi burada geçirdi
sabah olunca büreyde,
ya resulallah
yanýnda bir bayrak olmadan
medine’ye girmen doðru olmaz
sarýðýný çýkarýp mýzraðýnýn ucuna baðladý
medine’ye girinceye kadar
peygamber efendimizin önünde
onu taþýyarak yürüdü
*
yýrtýlabilir bir perdede
kýrýlabilir bir zeminde
yalpalayarak yürüyen
sonunda toprakta çürümeye mahkum
bir ademoðluyum ben
ben kimim ki
içimin de içini
Rabbimin nazarýna gizli saklýsýz sunuyorum
etten kemikten gövdeden çýkan eylemlerimle
taþ, kaðýt ve metalden inþa edilen baþarýlarýmla
ruhum üzerinde yükselen
kalbimle inþa ettiðim
niyetlerim üzere
O’nun rýzasý olmadan
kimim ben
sadece Bir sensiz olmaz dediði için
O’nun seçimidir varlýðým, baþkasýnýn deðil
O’nun bana raðbetine borçluyum
yokluðuma razý olmayýþýna borçluyum
eksikliðimi eksiklik bilmesine
yeryüzü yalnýzlýðýma sözüyle eðilmesine
dudaðýma söz koymasýna
her düþüþümde beni kaldýrmak için
rahmet elini uzatýþýna... borçluyum
yanýldýðýmda dönüþümü sabýrla bekleyiþine
unuttuðumda,
yeniden hatýrlamamý bekleyiþine
þimdi ve burada
bir kul olarak var olan ben
Yaratýcýmýn, yokluðumda bile
bana raðbet ettiðine þahidim
benzersiz raðbetinin canlý belgesiyim
þefkatli beðenisinin sýcak imzasýyým
buradayým
ve varým
redfer