üç kuruş
Üç kuruþluk dünyaya ipek fistanlar biçtik..
Kalan iki kuruþu heba ettiler...
Pýnarlardan inci tanesi þebnemler istedik..
Üstümüze veballerini dertlerini boca ettiler..
Gözümüz kara ölümden korkmayýz dedik...
Patika yokuþlarda elleriyle kalbimizi deþtiler....
Kadýn çýkmaz sokaklar sana aman vermez..
Sakýn aðlama eðilip bükülme inciten hayýr etmez..
Daðlarýna sis çökmüþ ýþýk almaz..
Týrmanmak için beline baðladýðýn ipe güvenme....
Vurguna çýkan kervan ah alýr hakka yürümez..
Senin delilin yok kalbinden baþka ya bilinir ya bilinmez....
Dilleriyle þeker þerbet sunarken elleriyle zehirlemiþler bizi..
Geçmiyor dostun ihaneti unutmak isterken kuyuya itmiþler bizi..
Otobüsün sol tarafýndan manzara gösterirlerken ..
Sað tarafýmýzdan engerek gibi sokmuþlar bizi..
Dertlere dermandýr dost demiþiz..
Kör býçakla arkamýzdan deþmiþler bizi..
Kadýn senin bu hallerini kim bilecek..
Maviler aðlasa siyahlar yeþiller uðruna aðlasa ne olacak..
Sen dost diyeceksin yüreðin baþka yýrtýlacak...
Ýçinde ölenlere nasýl mezar bulacaksýn...
Kavgalarýn kendinle korkularýn çaresizliðin kendinle...
Mutluluk beklersen biraz meleklerin ellerinde...
Çareler arþý semalardan gelecek....
KATYA
22.10.2022
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.