DUYULMAZLIĞIN BEREKETLİ TARLASI

hayat bozuldu mu kolay kolay çalýþmýyor
önce bol ödüllü bir sessizlik giriyor araya
sonra buzdan kýlýçlar ve uðultular yorganý
tozu dumana katarak üstüne gelen evraklar ordusu
iç içe geçmiþ iklimler, kýstýrýlmýþ coðrafyalar

belki de yanýlmýþtýr
coðrafya kaderdir diyen o ünlü felsefeci
hiç olmaktýr belki de coðrafya, hiç!

mesleði hayalperestlik olanlar bilir
þurasý yorgunluktan yapýlmýþ ýssýz yol kenarlarý
þu derinden gelen hüzünlü sesler de
sahiplerince parçalanýp atýlan aný kýrýntýlarý
kelimelerle oyun oynayan bir yazara göre ise
suçluluk duygusu mezarlýðýdýr o kýrýntýlar

az ileride duyulmazlýðýn bereketli tarlasý baþlar
aðaçlar ve çiçeklerle süslenmiþtir duyulmazlýk
korkuluklar, ot denizi, böcekler, kuþlar
karýncalar, solucanlar, duygu ölüleri
sohbet halindedir topraðýn gizli tanrýlarý

sohbet devam ederken
usulca araya karýþýr Wernicke-Korsakoff sendromu
elinden tutup götürür seni çýkýþsýz kasabalarýn kokusu
müdahale edilmiþ sokaklar, gece kulüpleri
saçlarýnda ölüm taþýyan kadýnlar, týmarhaneler karþýlar
ve kýrýlmaz camlardaki bayrak gibi tapýlan þu üçlü:
"savaþ, soykýrým, kin"
çünkü baþköþeye oturtulmuþtur çirkin adamlar
o yüzden savaþ yanlýsýdýr dünyanýn bütün baþkentleri

bir kaldýrým taþýna býrakýyorum yorgun gövdemi
öyküsünü arýyor yüzüme yapýþan soðuk cümleler
birbirini hatýrlamayan tanýdýklar geçiyor yanýmdan
ah, hayat bozuldu mu çalýþmýyor bir daha
zaman da çalýþmýyor hayat bozulduðunda
geçmiþ zamanýn tek bildiði aforizma fýrlatmak
gelecek zaman hayal toplama örgütü
þimdiki zaman ise hep ayný þeyi yapýyor
baþý döndüðü için yere düþme numarasý
onu kaldýrmaya çalýþýyorum yerden
öfkeli öfkeli yüzüme bakýp:
“býrak, býrak kendim kalkarým ben! ” diyor

henüz erken sanýyordum diplerde dolaþmak
ve haritalarýn sesini dinlemek için
belki de saat þu an akþam sekiz falan deðildir
saat sabahýn hiçidir belki de, hiçi!

Sosyal Medyada Paylaşın: