ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Bozcaada’nýn kendine has güzelliðini ve kalesini gördük sýrada þarap fabrikasý var.
Üzümlerin nasýl evrelerden geçip þarap oluþunu göreceðiz; þansýmýza son üzümlerden bir araba üzüm geldi.
Nasýl güzeller iri iri simsiyah, tabi ki göz hakkýmýzý verdi sahibi teþekkürlerimizi sunduk ve dualarla fabrikaya girdik. Üzümler bir yanda yýkanýp, ikinci aþamada sýkýlýyor çok büyük depolarda toplanýyor; belli günlerce dinlenip þarap olana dek yine baþka evrelerden geçiyor.
Sonuç "Ah!" dedim içimden; "O güzelim üzümler bunu hak ediyor mu ?" Tabi ki bu benim düþüncem; þarap severlerde var ve alanlarda oldu.
Böylece burasýný da gezip gördük; þaraplarýn nasýl þiþelenip saklanmalarýný dinledik.
Her þey bir yana Bozcaada yaþanacak güzellikte bir ada, Artýk yolcu yoluna gerek diyerek feribota bindik.
Odunluk iskelesine çýktýk, Mahmudiye Pýnarbaþý barajýn dan geçtik
Yol boyunca, pamuk ve Kýrmýzý biber tarlalarý ve zeytinlikler arasýndan yol aldýk.
Neþe içinde geçiyor yolculuðumuz.
Çanakkale den Ecebata yine feribotla geçtik.
Burada yanýmýza bir rehber bindi, bize yol boyunca gezdiðimiz yerleri anlatacak.
Önümüzde Çanakkale harbinin yapýldýðý yerler var.Fatih Sultan Mehmet Ýstanbul fethinden (1453) önce (1451) yýlýnda Avrupa tarafýnda Kilitbahýr ve Asya tarafýndaki Çimenlik bölgesine 1200 metre uzunluðundaki dar boðaz dan geçiþleri kontrol etmek için birer tane kale inþa etmiþtir.
Bu gün çimenlik Kalesi Askeri bir Müzedir, Müzede birinci Dünya Savaþý Muharebesi anýsýna Boðaza savaþ sýrasýnda mayýn döþeyen Nusret Gemisin’in bir benzeri yer almaktadýr,Geminin içinde o zamandan kalan gazete haberleri bulunmaktadýr.Kalenin içi Atatürk resimleri ve silahlarý sergilenmektedir.burasý beþ metre yükseklikte sekiz metre geniþlikte duvarlarla çevrilmiþtir. Kalenin köþesinde Gelibolu’da Osmanlý Ýmparatorluðu’nun kahraman Türk Denizcisi Piri Reis’in(1465=1554)ithaf edilen bir müze vardýr. Birçok denizci Bayraðýnýn bulunduðu müzede Piri Reis’in yaptýðý haritalarý ve yazdýðý kitaplarý gördük Birinci Dünya savaþýndan kalma gülleler Kale duvarlarýnýn aralarýna serptirilmiþ.
Kilitbayýr’dan geçiyoruz, rehber anlatýyor, anlatýlanlarý dinlerken adeta yaþatýyor öyle güzel anlatýyor ki...
Ahmet Cahi’ di Sultan Cami’yi gördük. Ahmet Cahidi ilk tarikat kurucusu imiþ.
Kilitbayýr Kalesi "Çanakkale geçilmez!" dedirten boðazýn en dar yeri.
Koca Seyyit heykelini gördük ve on yedi arkadaþýnýn þehit oluþunu dinledik.
Niðde’li Çavuþ, Manastýrlý Hilmi bey gibi bir çoklarý son damla kanlarýna kadar burasýný müdafa etmiþler .
SeddülBahir Çanakkale’nin en uç noktasý ve kapý vazifesi görmüþ.
SeddülBahir harbin ilk þehitlerinin vermiþ olduðu yer Þehitler Anýtýný gördük gözyaþlarý ile dualar okuduk.
Conkbayýr’ýna gidiyoruz, buralarý anlatmanýn imkaný yok yaþananlarýn
On sekiz Mart 1915’de Ýttifak Devletleri’nin
Çanakkale sularýna giriþi engellenmiþ ve gemilerinin bir çoðu, Nusret Gemisi’nin sulara döþediði mayýnlardan dolayý batmýþtýr.Ýttifak Devletleri bu gerçeði gördüklerinde karadan harekette bulunmayý denediler. Morto Koyu’nda Fransýz ve Ýngilizler, Anzak Koyu’nda Avustralya,Yeni Zelanda ile Hint Birlikleri ,Kemikli Burnu’ndan Kanada birlikleri harekatta bulunmuþlardýr. Mustafa Kemal önderliðinde Türk Ordusu tüm cephelerde savaþý kazanmýþ ve dokuz Ocak (1916) tarihinde Ýttifak Devletleri Gelibolu Yarýmadasý’ndan tamamen çýkartýlmýþlardýr
Ziyaretçiler ,burasýnýn özel ruhunu,Türk Ulusunun kalbini ve bu toprak parçasýndan gelen uyarýyý hissederler.
Aðaç tepelerindeki rüzgar ve sonsuz denizin dalgalarý
Bu savaþýn kahramanlarýna edeta þarký söylemektedir.
Bu duygular içerisinde gözlerimiz yaþ gönüllerimizde hüzünle
Mehmetçiðe sevgi abidesini gördük. Kanlý sýrta çýkýyoruz.
Çatal dere burada (57.ci) alay Þehitliðini gördük 15 bin þehit verilmiþ burada.
Kýrmýzý sýrt, Bomba sýrtý, ve Anafartalar,Atanýn vurulduðu yer.
Burada öyle tuneller kazýlmýþ ki bir uçtan bir uca askerin biri vurulsa yerine yenisi geçermiþ.
Bir anýt yapýlmýþ o günün adýna Çanakkale harbinde üç yüz elli bin asker þehit vermiþiz.Bu vatan nasýl kurtulmuþ dinlerken kahrolduk
Daðlardan denize kan akmýþ dere yerine,
Askerin mermisi bitmiþ "Süngü tak! sen buraya ölmeye geldin; dönmeðe deðil" demiþ Atam "Yoksa Edirne gibi olmak mi istiyorsunuz ?" Bu söz coþturmuþ yiðitleri son damla kana kadar çarpýþmýþlar.
Anafartalar’da hemen bizim anýtýn yanýnda bir anýt daha var Anzak ’larýn onu da ziyaret ederken burada bir çok Anzak torunlarý var. Rehberimize sordum
" Siz sadece Türklere mi rehberlik yapýyorsunuz?" diye.
" Yok" dedi. " Her millete."
" Peki bize yaptýklarýný onlara nasýl anlatýyorsunuz ?" deyince...
" Tabi ki size anlattýðým gibi deðil, biraz üstü kapalý geçiyoruz."
"Ah! bilseler onca yollardan niye geldiler? Ýnsan verir mi bir karýþ topraðýný ? Buraya ölmeðe gelmiþler" dedim.
Atanýn bir sözü ile bu günlük burada býrakýyorum devam edecek
Uzak diyarlardan evlatlarýný
Harbe gönderen analar!
Gözyaþlarýnýzý dindiriniz.
Evlatlarýnýz bizim baðrýmýzdadýr.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat
Uyuyacaklardýr.
Onlar ,bu toprakta canlarýný verdikten sonra artýk
Bizim evlatlarýmýz olmuþlardýr
Mustafa Kemal Atatürk 1934
AYÞE KARAN
DEVAM EDECEK
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.