olmuþum bir kere böyle ölmeye yasaklý
hep böyle hayata saklý sýrât-ý müstakīm
sûr’a kayýtlý
bütün þiirler dilden dile dolanýp susacak birazdan sevdiðim
beni bir cuma ezaný sonrasý okunan en son duaya sakla
beni bir gülün çehresinde esen rüzgarýn naðmesine sakla
bir tufan sonrasý üflenmiþ bir kaval sesine sakla sevdiðim
beni taþkýn bir sel sonrasý akan sulara sorma sevdiðim
tanrýnýn eskimiþ kutsal metinlerinde hiç arama
beni devrim devrim açan bir baþlangýcýn özüne sakla
kara bir topraðýn baðrýna sakla beni sevdiðim
insanlýðýn yeniden ayaða kalktýðý bir yerden
râhmet olup damla damla ineceðim gökten
beni aynalarla kaplý bir ýþýðýn gölgesine göm
bir mazlûmun âhýna sakla sevdiðim
sakla beni sevdiðim
seni bende, beni sende bulmasýnlar
beni bir mum ýþýðý damlasýnda eriyen bakýþa
beni bir türkünün demine sakla
sular çekilip, emir geldiðinde
fýrtýna, dolu, boran, kar, yaðmur, zelzele olacaðým yeryüzüne
ansýzýn masum bir çocuðun gözlerinde dirilip
daðlarý darmadaðýn edip
bütün çaðlarý ateþe vereceðim
gökler yarýlýp
gün çöktüðünde
göðün etrafýnda dönüp ýþýmaya
rabbimin arþý nûra yükleneceðim
ey topraðým suyunu yut !
ey göðüm suyunu tut !
sûr’a yürü
yaþayaŋkelime.