Basiret baðlý ise gerçeðe kördür insan
Hakikati iþitmek kulaða çile gelir
Gönül gözü açýða her zerrede bir lisan!
Rüzgâr bile hû çeker, çiçekler dile gelir.
Adýný yâd ederken "Sarý Çiçek" Yûnus’un
Çiziyordu altýný önemli bir hususun
Her lisaný anlamak boyunu aþar us’un
Kalpte îman yok ise, izah engele gelir
Duymam dese de insan, ýsrar edip inatta
Konuþur hâl diliyle, ne varsa kâinatta
Zifirin vaazýný, tan takip eder, hatta
Sema perdeyi açar, sýra kandile gelir
Felekten gün çalanlar zanneder ki kâr eder
Bilmez ki mizâný zor, müstehaký nâr eder
Nankör insaný gören bülbül dahi zâr eder
Musibetinden kaçar, gülzâra güle gelir
Vuslat arayanlarýn ortak olsa da âhý,
Yâr deyip yananlarýn farklýdýr güzergâhý
Yusuflar kavuþurken bir nevbahar sabahý
Ferhatlar daða gider, Mecnunlar çöle gelir
Hakk bîçareye çare sunarken Kitabýnda
Gizlemiþ hikmetini "Sorulmaz Sýr" babýnda
Od’u ilâhi olan bir aþkýn girdabýnda
Nasipdar yanar... piþer; olmaya küle gelir
Hayy’larýn hâr buhârý yükselirken semâya
Zordur îmâný tarif îma ile âmâya
Ýlm-i Ledün’ü bulup, verseler ulemâya
Hidayet olmayýnca, çare müþküle gelir
El Emin omuzunda Hirâ’dan inen kantar
-Tutan el insafýnsa-, yanýlmaz, doðru tartar
Hakikat konuþtukça zâkirin hârý artar
Gönül arkýndan taþan gözünde sele gelir
Her muteber lisanýn yolu sevgiden geçer
Murâdý Mâbud olan kelamý has’tan seçer
Sonsuz gelen yazlarý takvim su gibi içer...
Hazlar savar sýrayý; son söz ecele gelir!
Varsýn sinden bîhaber dîni alsýn alaya
Ýlah yapsýn hevayý, kýyam etsin belaya
Ömür denilen ne ki; uðrayýp musallaya
Yol Sýrat’a varmadan, tanýnmaz hâle gelir
Mecit Aktürk
*** ÞÝÝRLERÝME ELEÞTÝRÝ HARÝCÝNDE YORUM YAPILMAMASINI RÝCA EDÝYORUM ***