ANADOLUNUN HİKAYESİ -l-
bir hikaye bu anlatacaðýmýz,
daðýn taþýn, derenin, ýrmaðýn,
dalýn çiçeðin, börtü böceðin
ve de insanýn,
yani bizim hikayemiz kýsaca.
kopup bir ateþ yumaðýndan,
döne döne soðuyup,
sert rüzgarlar ve yaðmurlarla yýkanan,
yýkandýkça parlayan,
zümrüt yeþili hayata bulanan
bir toprak parçasýnýn,
Anadolu’nun hikayesi
aslýnda anlatýlacak her þey bize dair.
daha biz biz olmadan,
suyun düþmeden buharlaþtýðý zamanlarda
kara parçasý, baðýrdý böðürdü,
büklüm büklüm büküldü güneyinden kuzeyinden
ateþler püskürdü tam göðsünün üzerinden.
ejderhaydý sanki vurulmuþ can evinden
aslýnda doðum sancýsýydý bilemezdi evvelinden.
iþte doðdu böylece Karadeniz daðlarý,
Toroslar
aðrý, Süphan, Tendürek, Hasan daðý
ve dahi niceleri yükseliverdi Anadolu’nun her yerinden.
su durur oldu dünya üzerinde,
doldu çukurlar yetmedi,
taþtý denizler okyanuslar,
yükseldi yükseldi yükseldi.
önce yazýlar, sonra tepeler
ve dahi daðlar bile kaldý içinde.
kayboldu kükürt kokusu,
yýkandý, durulandý dünyanýn her yaný,
silindi üzerinden yanýk karalarý.
dinmedi toprak ananýn sancýsý,
tüm çekirdeði kaldý ateþ kaynaðý
püskürdü içinden taþ, demir ve her türlü cevher
gökyüzünü kapladý toz bulutlarý
gelmedi, ýsýtmadý güneþin altýn ýþýklarý.
dondu dünya, döndü buzdan bir çöle
bu topraklar ki kaldý bu buzdan çölün hemen güneyinde.
kýpýrdadý kýyýlarý canlandý börtü böcek
göðerdi üzeri döndü yeþile
yeþil çiçeðe, çiçek berekete.
üzerinde el ayak yürüdü,
belki de ilk adem oðlu bu topraklarda türedi?
çekildikçe tozlar ýsýndý toprak ananýn göðsü
fýþkýrdý bereket her yerinden,
kopup geldi bir çok canlý güneyden, kuzeyden.
ve ademoðlu takýldý peþine tüm bu hayatýn
kazdýkça Anadolu’nun göðsünü,
tarih fýþkýrýyor dört bir yaný.
Hava anan dünkü çocuk sayýlýr demiþti ya þair
haklýymýþ, adem yedi bin yýllýk, göbekli tepe on yedi bin,
gel de anlat þimdi bunu, satýrlar sayýlý.
bin yýllar bin yýllarý kovaladý,
çoðaldý adem oðlu kurdu devleti.
baþladý talan,
at nallarý, kargý kýlýç býçak sesleri
indi indi kalktý kýzýl güller açarak.
kapandý Anadolu’nun altýn çaðlarý.
aðýtlara, türkülere takýlý kaldý mazlumlarýn çýðlýklarý.
her gelen haklýydý feth etmekte bu topraklarý,
sebep çoktu ya da mazeret
çok þey anlatýldý yalan ve yanlýþ
bir tek gerçek vardý o da ganimet.
ah be Anadolu’m bilmez misin?
güzellik haset doðurur,
zenginlik düþman!
þüphesiz biliyordu seni zümrüt gibi
dünyanýn gerdanýna takan.
(DEVAM EDECEK)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.