“Kiraz Aðacý, dert ortaðý”
“Aðaçla konuþulur mu?”
"Ruhum,
gözlerini yumuþacýk yum
ve gömülür gibi suya
çýplak ve beyaz giriver uykuya,
rüyalarýn en güzeli bekliyor seni,
ninni...
Ruhum,
gözlerini yumuþacýk yum,
kucaðýmdaymýþsýn gibi býrak kendini,
ninni...
Uykunda unutma beni,
ninni…
Gözlerini yumuþacýk yum
yeþil ela gözlerini
ninni ruhum
ninni...
Sen yukarýda
yemiþli dallarýn içindesin,
yeþil gözlerin güneþ dolu,
dudaklarýn bala bulanmýþ.
Ben aðacýn dibindeyim,
bir ayaðým çukurda...
Ben senden çok önce gideceðim,
sen bensiz kalacaksýn ihtiyarlýðýnda.“
„Gösterirdi hocam
elindeki çakýl taþýný;
" Kýr bakalým katibin ev penceresinin camýný!"
„Olurmu hocam insaf, ora Üsküdar,
bura Fýndýklý
arada koskocaman boðaz var!"
"Dene hele,
her gün bir fiskem öne."
"Böyle bir þey imkansýzdýr efendim!"
"Ya Yavuz Sultan Selim?
Buzaðý ile baþlamýþ evlat,
vurmuþ dalýna
her gün tepeye çýkarak;
Buzaðý olmuþ dana,
dana öküz olana
týrmanmýþ Daða."
Sýðmazdý
sýnýrlarý engin bu düþüncenin boyutlarý
o günki minicik kafama;
"Sýðdýramýyorum gövdemi
Akademi‘nin giriþ kapýsýna..."
Haydaaa!
Kapýnýn geniþliði
üç metreye iki;
„ Olmaz hocam valla!“
Ölümünden az önce
son ameliyat, son görüþme;
"Açýn pansumaný bakalým,
yaramnýn resmini yapayým!"
Pes Hocam,
yapar da!
Anlýyorum
bugün ben;
O gün Bedri Rahmi hocamýýn
ne dediðini ve neden?“
“Kara Dut’um, çatal karam, çingenem!”
„Nar tanem, nur tanem, bir tanem.
Aðaç isem dalýmsýn salkým saçak,
petek isem balýmsýn a gülüm
günahýmsýn, vebalimýin.
Dili mercan, dizi mercan, diþi mercan.
Yoluna bir can koyduðum,
gökte ararken yerde bulduðum
karadutum, çatal karam, çingenem.
Daha nem olacaktýn bir tanem?
Gülen ayvam, aðlayan narýmsýn,
kadýným, kýsraðým, karýmsýn.“