MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Bir çocuk gördüm içim gitti
İsa Kantarcı

Bir çocuk gördüm içim gitti



Bir çocuk gördüm içim gitti

arkadaþla görüþtüm
atýmda bazý sorunlar vardý halletti
dönüþ yolunda ilkokul yanýndan geçiyordum
bir sürü ufacýk çocuk insaný mutlu eden bir manzaraydý
okul müdürü elinde mikrofonla konuþmaya baþlayýnca dur bakalým ne diyecek diye mevzide bekledim
okul müdürü bir batakhane kahvehanede bunaklara inþa ettiði zaman makinesi hakkýnda tanýtým yapar gibi konuþuyor
müdür bir facia
diksiyonu bozuk
dýþarýdan simit almayýnmýþ…
çocuklarý döver gibi konuþuyor.
konuþma sonunda “teneffüs” diyor.
hiçbir çocuk hiçbir þey anlamýyor.
kýzarak “teneffüs teneffüs!” diyor.
“sevgili çocuklar konuþmam bitmiþtir, teneffüs hakkýnýzý kullanabilirsiniz” demiyor.
aracýný temizleyen bir veli isyanda, baðýrýyor kendi kendine: “ya çocuklarla böyle konuþulur mu?!”
marþ okunacak.
rahat, hazýr ol filan deniyor.
çözemedim, askeri okul mu burasý.
ufacýk çocuklara rahat hazýr ol komutlarý akýl alýr gibi deðil.
baþka milletlerde sað el kalp üstüne konur mesela, gözümle gördüm, marþlarý okunacaðý sýra.
bizdeki gibi askeri baský, gaddarlýk yok oralarda
yürek var.

ilerledim
meydaný geçtim, devasa alan
bir köþesinde durdum, sigara yaktým.
5, 6 yaþýnda bir kýz çocuðu gördüm.
mutlu, þen, haylazca yürüyor
salýna salýna
sarý saçlarý ayazda rüzgarla uçuþuyor
gözleri yeþil, tek baþýna
bazen hýzlý, bazen yavaþ gidiyor
arada saða dola sapýyor
gözlerim annesini aradý
göremedim

oradan uzaklaþmaya karar verdim
yalnýz endiþeliydim
bu çocuðun annesi nerde
son kez çocuða baktým
çok ilerdeydi
ne kadar güzeldi onun ilerleyiþini görmek
serseri adýmlarý
ötede bir kadýn gördüm çocuk ona doðru gitti
kadýnýn onun annesi olduðunu anladým.


tramvaya binecektim
orada oyalanmak istedim
sigara içmek.
birkaç metre önümde elinde küçük tepsiyle bir çocuk dikiliyordu
9 ya da 10 yaþýnda olmalý
ayaz var; ama üstünde mont yok
bir kazak pantolon
küçük tepside üç beþ simit
iþler nasýl gitti diye soracaktým, sormadým
amaç çocuðu sevmekti
birden güvercin gibi bir kýz türedi
siyah tayt gibi bir giysi vardý altýnda
yüksek topuklu ayakkabýlý
erkeklerin gözleri hemen kýza kaydý
araç içerisinde bir zibidi kýza baktý
elektrik direkleri kýza doðru eðildi
trafik lambalarý ýþýklarýyla dansa baþladý
gökyüzü kýza göz kýrptý
etrafta güzel bir canlý olunca erkekler þuurunu yitirir
garip þeyler olur o an
budala olur erkekler

hey dostum, oysa ortada trajik bir mesele var
oraya gireceðim þimdi
kýz tramvay giþe kapýsýnda o elinde simit tepsisiyle bekleyen çocuða eðilmiþ bir þeyler anlatýyor
ne olduðunu bilmiyoruz o an
konuþup duruyor
genç kýz çocuðu tramvaya bindirmek istiyor
oradaki gazbeton görevli: “hanýmefendi, çocuklarýn tramvaya tek baþýna binmesi yasak.”
kýz doðrulup baþýný çevirip ona þöyle diyor: “annesi babasý yok.”
ben þoke.
jýz orada… durum orada… kilitlendi.
jýz bir þeyler anlatýyor çocuða…
ama çocuk anlamýyor…
jýz konuþup duruyor…
“yardým etsem” diye düþündüm, “geç uðraþma.”
tramvaya bineceðim
jýz ve çocuk giþe önünü kapatýyor
görevli uyardý
kýz yolumdan çekildi.
Ýlerliyordum, durdum
gel benle dedim çocuða
elindeki iki peçeteyi aldým.
kara kaþ kara göz bir çocuk, çelimsiz.
genç kýz bana döndü: “çok teþekkür ederim.”

adýný sordum çocuða.
“hasan” dedi.
çocuk türkçe hiç bilmiyor.
bir þeyler demeye çalýþtý; ama anlaþýlmaz.
mülteci olmalý.

peçetede þu yazýyordu: “piazza’da inecek.”
diðer peçetede: “burhan,” yazýyordu, onun numarasý

oradaki görevli yapacaðýmý yapabilirdi
algýlayamadý
genç kýzýn yakasýnda bir kart asýlýyordu
anlaþýlan caddedeki iþ yerlerinin birinde çalýþýyordu
çocuðu birine yönlendirmek istiyordu, destek, yardým için.

tramvay geliyordu
hemen yanaþtým.
makiniste el ettim, bana doðru yanaþtý, elimdeki peçeteyi iletecektim, pencereyi açtý:
yetiþemedim,
arkadan gelen biri peçeteyi makiniste iletti.
“bu çocuk piazza’da inecek, onu orada indirir misin?”

makinist çocuða durmasý gereken yeri gösterdi
orada dur dedi, iþaret ederek.
çocuk makinistin hemen arkasýndaki vagonda yolcular arasýnda bekledi, kedi yavrusu gibi.

tramvaya bindim
anne baba kardeþler yok
içim parçalandý
tek baþýna olmak korkunçtur
herhalde o genç kýz gibi benim gibi birileri el verse
o çocuk hayatta yardým ala ala
bir posta güvercini gibi uçabilir
aðlayacaðým göz yaþlarýmý tuttum

tramvaydan indim
makinistle göz göze geldim
ona el ettim
hasan’a baktým
yolun açýk olsun hasan

aile yok
yaþ ufak
sevgi yok
hep muazzam bir üzüntü, eziklik…uçuþacak yüreðinde…ölene dek…
ufak yaþta bir çocuk en çok aile sevgisine ihtiyaç duyar.
yaz sabahlarý balkonda ailecek kahvaltý yapmak
erik aðacý var bahçede, incir, asma…
patates kýzartmasý…
kardeþler arasý iletiþim
abi ve abla
yine tuttum kendimi
ama biraz ýslandý gözlerim
ailesiyle geçirdiði günler varsa onlarý býkýp usanmadan hatýrlayýp duracak.


sonra gülmeye baþladým
bu çocuða bir dayanýklýlýk mutlaka verilir

peygamber de annesiz babasýzdý
nerelere geldi, getirildi?

bir çocuk gördüm içim gitti
bir çocuk gördüm içim parçalandý…

yardým etmek, yardýmlaþmak ne güzel
bir çocuk için…bir varlýk için…

yardým eden genç kýz ne güzel!

1 aralýk 2021 Çarþamba


Ýsa Kantarcý

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.