MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

BAŞIMIZIN TACI, ENERJİNİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ, YOGA TEKNİKLERİ
İsa Kantarcı

BAŞIMIZIN TACI, ENERJİNİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ, YOGA TEKNİKLERİ



BAÞIMIZIN TACI, ENERJÝNÝN SERBESTLEÞTÝRÝLMESÝ, YOGA TEKNÝKLERÝ

Ýnsanlarýmýz boðuluyor, insanlarýmýz çýkmazda, pandemide boþananlarýn sayýsý felaket arttý, gençler deli gibi uyuþturucu kullanmakta, insanlar delirmekte, insanlar katil olmakta.
Toplumun sorunlarýný nasýl yok edebiliriz?
Üstün ruhani güç, direniþ gücü! Sabrýn er ya da geç selameti.
Motivasyon, yani her durumda moral gücü bulabilmek, tabi ki en zor durumlarda.
Üstünde çalýþtýðým, çakralarýný açtýðým birinci kiþi kendim, Ýsa Kantarcý’dýr. Eðer kendimi aydýnlatamazsam, içgörüler elde edemezsem kimseye iyiliðim olmaz.
Baþkalarýný aydýnlatacaksam eðer bir trajedi sahibi olmam gerek önce, bir çýkmazým olmalý. Bir deli sorunum olmalý. Bir çýlgýn karanlýkla boðuþmalýyým, o karanlýðý dize getirme, o karanlýðý tuþa getirme giriþimlerim olmalý.
Öncelikle ben imkansýz olaný denemeliyim.Bir mucize peþinde asla koþmamalýyým. Kendi sorunlarýmý çözmeliyim.

Egomu aþmalýyým, nefsimi aþmalýyým, içgüdülerimi aþmalýyým.
Kendimden, kiþisel bütün isteklerimden azade olmalýyým. Bütün bunlarý baþarmak ömür alýr. Benim derdim, ömür bitmeden, kýsa bir sürede kendimi aþabilmek, þu çok önemsediðim kendim, ‘ben’ denilen sahtekarlýktan kurtarmalýyým kendimi.
Þeytanýn bana kurduðu tuzaklara aþabilmeliym. Þeytan dýþýnda karanlýk enerjiler var, ayaklarýmý onlarýn aðlarýndan da kurtarmalýyým, o zaman özgür adýmlar atabilirim.
Büyük acýlar, belalar, felaketler, hastalýklar…ruhsal enerjimizi, kalbimizin derinliklerini keþfedebilmemiz için, kendimizi, doðayý keþfedebilmemiz için baþýmýza gelir. Trajedi yoksa, engel yoksa, acý yoksa ilerlemek mümkün deðildir. Çünkü biz doðal olarak zor’u seçmeyiz, zor bize öðretir oysa. Kolay ve keyfi, hazcý yollar ise körleþtirir enerji merkezlerimizi.
Ýnsan acý çektiðinde bütün kuvvetiyle çýðlýk atabilir. Bu da ruhuyla baðlantý kurtarmasýný saðlar. Bu onu kendine getirir, ayýltýr.
Bizler aðýrlýklý olarak ruhumuzdan kopuk yaþarýz, ruhumuz ne ister?
Ruhumuz en büyük kuvvetimizdir, sihrimizdir, mýknatýsýmýzdýr.
Durum ne kadar zor olursa olsun sadýk olmalýyýz ona, :”ben güzel iþler yapacaðým, ben þeytanýn tuzaðýna düþmeyeceðim, artýk ben yanlýþ iþler yapmayacaðým, ben tövbe ettim” telkini zýplamalý içiminizin karanlýk koridorlarýnda. Zor durumda kendimizi böyle motive edersek sabýr gücü buluruz, yanýmýzdakiler bize moral vermez, çare olmaz, biz o motive veren iç sese tutunacaðýz, her daim, baþka çare yoktur.
Dýþarýda sorun yaþarýz, koca karýsýna anlatýr sorunu, adam bir da karýsýyla sorun yaþamaya baþlar, kadýn üzülür, dertlenir, enerjisi bozulur, kocasýyla kavgasý baþlar.
Ýç sesimize, o moral veren çocuk sese, turuncu sese tutunacaðýz. Ben hep bunu yaptým. Sýrrým bu!
O ses olursa görünmez bütün bela ve karanlýklarý aþarýz.
Örnek:
Sabah trafiðe çýkarýz, o gün çok sinirli ve sabýkalý biri arkamýzdan gelir, bu adam o gün birini öldürecektir. Ya da bu adam o gün bu fikrinden cayýp aydýnlanacaktýr. Son bir þansý vardýr ve bu þansý biz ona vereceðiz ya da vermeyeceðiz, vermediðimiz için bizi öldürecek. Ya belasýný ya mevlasýný bulacak.
Bu adam bize küfür etti diyelim, ona yol vermedik diye, fark etmedik onu ya da trafik izin vermedi, biz ona sakince söz söylersek, güzelce, onun öfke diline uymazsak, mesela: “Yapma be kardeþim, haksýzlýk ediyorsun, fark etmedim, trafik izin vermedi, kalbimiz kýrýyorsun, yukarda Allah var” türünde söz söyleyen bir adama…kimse zarar vermez bu ülkede…
Peki, adam annemize küfür ediyorsa? Yanýmýzdaki karýmýza küfür ediyorsa?
Her zor durumu ancak kalbimizdeki yumuþakla göðüsleyip aþabiliriz.
Zor durumda yumuþak kalýp uygun söz söyleme nezaketi herkesde vardýr, olmalý, o basit, yürekli ve uygun söz suç iþleyecek adamý dize getirebilir, vicdaný canlanabilir, bizi öldürmeye karar vermiþ bu adam…bundan cayabilir…çoðu cinayet..basit sürtüþmeden, aðýz dalaþýndan, nefrete nefretle cevap vermekle çýkar. Sana nefretle gelene vicdanla bakmadýðýndan. Çoðu kadýn bu yüzden öldürülür, adama iletiþim fýrsatý tanýmadýðýndan ya da iletiþim anýnda o anda uygun kelimeler kullanamadýðýndan.
Mesela adam cebine býçak koyup boþanma aþamasýndaki karýsýyla kafede buluþmaya gidiyor, son buluþma, ne oluyor, adam kadýný býçaklayýp öldürüyor.
Ýþte ölüm böyle geliyor. Ya da onunla buluþmaya hiç gitmeyecekti, onlardan birinde kadýn býçaklanýr ve neyse ki kurtuluyor.


Baþýmýza her an her þey gelebilir bu ülkede… zihniyetiyle yaþýyorum, yaþamalýsýnýz. Zaten böyle karýþýk ve zor bir ülkedeyiz. Asla olmaz dediler, darbe oldu mesela.
Yazý uzamasýn, kýsaltayým.
Baþýmýzýn tacý, yaratýcý, bir ermiþ, peygamber edinin, izinden gidin. Gitmelerine müsaade etmiyorlar, gitmenize! En iyisi yazýlarýma aþkla baðlanýn siz!

Enerjinizi serbestleþtirmek için bütün sorunlardan kendinizi kurtarmakla, sorunlarý çözerek rahat edeceðinizi ummak ne büyük hata, sorun bitmez ki.
Çözüm þu:Sadece kendi üstünüzde çalýþýn, hiçbir sorunun sizi esir almasýna izin vermeyin, hiçbir þeyin, o zaman ne olur; ruhsal güç, enerji açýða çýkar, bilgelik, iç görü, aydýnlanma, neþe, kahkaha, derviþler her an gülebilen bir bakýþ açýsýna, esnekliðe sahiptir. Onlarla konuþunca müthiþ rahatlarsýnýz; çünkü adam size ruhuyla bakar! Bu yüzden hafiflediðinizi, kurtlarýnýzý döktüðünüzü hissedersiniz. Derviþ tanýdýðýnýzý sanmam, þöyle diyeyim; dedeleriniz, nineleriniz, kimi candan büyükleriniz, ailenin bilgeleri, eski topraklar…Nur yüzlü diye tanýmladýðýnýz bazýlarý…bir köylü…


O gün madden büyük sýkýntýda olabilirsiniz; ama siz içinizi sorunlardan uzak tutmayý baþarýrsanýz…hakimiyet…parlak ve esnek bakýþ açýsý…kontrolün sizde olduðuna inanmanýz, sorunu aþacaðýnýza olan umut, kendinize güven…


Yaðmur yaðarken bir kahve içip kokularý içinize çekip yaþamýnýzýn en güzel anlarýný hatýrlayýp deli bir huzur hissedebilirsiniz. Bu her zaman mümkün. Çocuk nasýl ki her gün mutlu olabilir. Kafaya takmaz. Biraz bisiklet sürer, mutludur, çayýrda dolanýr mutlu olur, güler baðýrýr çaðýrýr. Tam da mesele bu, bilincini öyle esnek, sýnýrsýz, akýþkan ve atsý tut. Bütün rollerden sýyrýl, kadýn, eþ, koca, iþ, itibar, cart curt. Annelik…her biri ayrý bela, kara delik, her biri yiyip bitirir insaný.
Her þey esaret zinciridir.
7,8,9,10,11,12, yaþýnda neysen 45 yaþýnda o’sun.
13 yaþýnda oluþursun, gelecekte yapacaklarýn 13,14,15 yaþýnda içinde oluþur. Dön o yaþlarda neler hissettin; incele. Geleceðini görürsün.

Bir genç adam ilerde katil olacaksa bütün belirtiler ufak yaþlarda ortaya çýkar.
Çocuk ruhlu olmak…ben baþtan çocuk ruhlu yaratýldým…
Yazý uzadý; kýsaltayým:
Tanrý, peygamberimiz, Þems diyelim, Celalettin Rumi diyelim, liste sonsuz…Ali diyelim… Charles Bukowski diyelim, adam alkolik ömür sürmüþ; ama onu da ekleyelim listeye; çünkü adam çok yürekli, çok merhametli ve ateist olduðunu söyleyip durur, listeye baþka bir ateist de ekleyelim, Jack London, adam delice ateist, bunu savunup durur; ama çok iyi romanlar yazmýþ, üstün bir dili var, bazý düþünceleri.
Listeye namazý ekleyelim, Allah’ýn en güzel isimlerini. Listeye kuþ seslerini ekleyelim, ýssýz ormanlardaki geyikleri, listeye Artvin ormanlarýný ekleyelim,
yýlký atlarýný… daðlardaki kurtlarýn ayak izlerin…porsuk ve tilkilerin dostluklarýný ve gülüþlerini.

Gelelim yoga’ya.
Kadýn namaz bilmez, kýlmaz, ömrünce de kýlacaðý yok. biz namaz kýlarýz; ama bu kadýna; “bu tam bir kuþ beyinli” diye bakarýz, oruç da tutmaz, içer, ramazanda oruç tutmaz, evli deðildir; ama gider sevdiði adamla yatar, sürekli sevgili deðiþtirir, biz bu insana çirkin, yoldan çýkmýþ biri olarak bakarýz. Bu toplum bize bunu öðretir. Bu toplum dinciliði bize çocukluktan itibaren aþýladýðý budur.
Peki biz kimiz? Biz çoklukla haydut bir bakýþ açýsý geliþtiririz. Çirkinlik.
Bu kadýn bir sene sonra bizi aþacak bir duruma gelecekse, biz de birini öldürüp hapse düþeceksek?

Yoga teknikleri namaz gibi kurtarýcýdýr, yoga yapanlara uzaylý diye bakarsýnýz.
Ülkemizde bu iþin babasý yogi Kazým Gürbüz’dür.
Bu adam; “hadi olumlama yapýyoruz, meditasyon yapalým, kapayýn gözlerinizi” gibi bir saçmalýk söylemez, asla söylememiþtir. Ben 15 yaþýnda meditasyona dair kitaplar okurdum, o tipler meditasyonun anlamýný bile bilmeyip yaptýklarý þeye ‘meditasyon’ demekteler.

Yogi Kazým Gürbüz felç kalmýþtýr trafik kazasýyla ve yoga teknikleriyle kendini iyileþtirmiþtir, kýrýk omurgasýný düzeltip yürümüþtür, týbben imkansýz þeyi gerçekleþtirmiþtir. Beden hakimiyetidir yoga!

Bu sene içerisinde bir rüya gördüm, rüyada bir hareket yapýyordum, bunun çok iyi olduðunu anlamýþtým; ama tam anlamýný bilmiyordum, çok geçmeden günün birinde yoga yapan bir kadýn gördüm videoda, youtbe’de, ya bu kadýn benim rüyamda gördüðüm þeyi, yani yoga hareketini yapýyor, rüyada bana bir yoga tekniði öðretilmiþ meðerse.
Yoga Allah ilmidir arkadaþlar.
Son olarak, yogi Kazým Gürbüz çocuk yaþta Kuran okumuþ yalayýp yutmuþ biridir.
Þifacýyým diyene inanma.
Siteleri yok, bilgileri yok, özgeçmiþleri yok.
Düþmeyin para tuzaklarýna.
Nette binlerce yalancý var.
Olumlama yapanlarýn alayý gerçek dýþý.
Zerre faydalarý yok.
Yazýlarý yok. Yazmayý bilmiyorlar.
Bilgileri yok.
Zýrvalýyorlar.
Hayal aleminde yaþýyorlar.
Bütün dertleri para kazanmak.

Gerçek þifacý, bioenerji uzmaný beþ kuruþ almaz, toplumun sorunlarýný yok etmek için, Allah için mücadele eder, bazýsý para alabilir, bu iþi bilenler, onlara sözüm yok tabiki.


Ýsa Kantarcý

07:42
24 ekim 2021 Pazar

FOTO, yer Trabzon, sarý çiçekler Zifin Çiçekleri’dir, kokusu düþseldir.

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.