"Bir Çisem Su" gibi(*)
düþem
yem-yeþiline.
Umut olam,
kokam burcu-burcu.
Emem seni,
sinem sana,
feth’edem kalbini,
"güm-güm" þakaklarýnda.
Erem, ten gözeneklerine.
çýkam,
ter.
Yürek dinamo olur gayri
bilmem-kaç-beygir,
akciðer kompresör, soluksuz hava basar.
Gözbebeklerinde þimþek,
kafanda yaðmursuz bulutlar
ve gök Gümbürtüsü.
Döner baþýn bir-hoþ,
alkolsüz sarhoþ.
Ýnci gibi dökülür mutluluk dudaklarýndan,
sýmsýký kelimelerle.
Gýrtlak kuru, göz sisli, "Uf’lar" lokamatýv gibi aðýz.
Kaynayan kan coþar, koþar için-için,
karanlýkta kaybolmamak için
fokurdar Lav,
sarsar,
depremden debelenir vucut,
özüm-özüm erirsin gözyaðýnda,
bitkin.
Bu Sevda’nýn Harbi’sidir, erkeðim;
"Aþk yatakta bir fýþkýrýk döl deðil!"
Birde bunun
„Birlikte-Erinen-Doruðuna" sý var,
"Duyarlý" da derler adýna.
Kadýn olman da gerekmez.
"Kim altta?" Kantarýyla varamazsýn tadýna,
sevecen!
Dere’de yataðýnda akar,
Uslu pýnar olur birdenbire sel-þelale!
Doðumunda çay olan kaynak;
beslenir doðadan, büyür, dinçleþir olur dere.
Ergenlikte ýrmak,
yetiþkinken nehir,
bitiminde ulaþýr engin denize.
Derenin de þiiri var;
Türküler, aðýtlar, oyun havasý oynak
ve mutlu-üzgün-aþýk ozaný.
Görmedim senden baþka, Kara Zurna‘m
volkana þiir yazaný!“