KALK YİĞİDİM
Eksiklerimizi söyle tamamlayalým.
Yanlýþlarýmýzý göster düzeltelim.
Iþýk tut yolumuza yürüyelim.
Þu çetin iþi sen hayatta olsan nasýl yapardýn, anlat öyle yapalým.
Boynu bükük bayraðýný, gel kendi elinle çek selamlayalým.
Þu beþ dakikalýk sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin.
Ýþte kürsüler, iþte mikrofonlar söyle dinleyelim.
Son sözün saati sormak olmuþ
Bu sefer kalk yýlý sor, aðlaya aðlaya hesaplayalým.
Çat kaþlarýný, dedikodularýmýz için,
Azarla bizi ciddiyeti yeniden öðrenelim.
Kafamýzý dolduran müþkülleri bir nüktenle çöz, sevinelim.
Dünya ve memleket tarihinden imtihana çek bizi,
sonra yarýný söyle bize öðrenelim.
Ne sana ölüm, ne bize yas yaraþýrdý.
Ýzin ver ýþýðýmýzý, ýþýðýndan yakalým.
Eksiklerimizi söyle tamamlayalým.
Yanlýþlarýmýzý söyle düzeltelim.
Temponu duyurmakta devam et,
Yürüyelim, yürüyelim, yürüyelim.
Ýþte biz bu gün, bu saatte,
seninle randevu verdiðimiz yerdeyiz, sen nerdesin?
Bu sararmýþ yüzler, bu yerlere çevrilmiþ gözler seni bekleyenlerindir.
Boðulan hýçkýrýklarda mý, içlere sýzan yaþlarda mýsýn?
Yurdumun yine baharý, yeþil, mavi, pembe,
Yine kýþý olabildiðine beyaz.
Mevsimler yerli yerinde.
Biz burada bir sonbahar yaþarken,
Sen yazlarý mý dolaþýyorsun, baharlarda mý yerleþtin.
Karlarý geçit vermeyen kýþlarda mýsýn?
Gözlerimiz yollarda kaldý, sen yollarda kaldýn, gelmedin.
Düzlerde mi, iniþlerde mi, göklere açýlan yokuþlarda mýsýn?
Gözlerimizi yumunca görünüyor, açýnca kayboluyorsun.
Kimden soralým, nerde bulalým seni?
Hayallerde mi saklandýn düþlerde misin?
Huzurunda akla kara barýþabilir,
taraflar baðdaþabilir, dargýnlar barýþabilirdi.
Sana ihtiyacýmýz var, gel ve söyle,
savaþlarda mý geciktin, barýþlarda mýsýn?
Þu kubbelerde, þu tavanlarda senin için;
“yaþa” seslerinin ve alkýþlarýnýn çýnlayýp taþtýðý günler biliriz.
Yine alkýþlarýnýn kanadýnda mý,
Eller üetünde misin, baþlarda mýsýn?
Borularýn çalýnýyor çýn çýn.
Davullarýn trampetlerin vuruyor gümbür gümbür.
Ve senin kumandanla yürüyor ordularýn, izcilerin, yavrukurtlarýn.
Yürüyüþlerde yorgun mu düþtün, yoksa artýk ilelebet duruþlarda mýsýn?
Destanlara geçen, masallara karýþan bir adýn var.
Manilerin söylendi, þiirlerin yazýldý,
sen Ata oldun. Ve sözlerin atasözü oldu.
Fakat kendin nerde kaldýn?
Atasözlerinde mi, manilerde mi, aðýtlarda mý, deyiþlerde misin?
Akþam sofraný kurduk, sevdiðin þeyleri dizdik…
seni sevenler toplanýp oturduk. Bekliyoruz. Sen nerdesin?
Sen ki; iki eli kýzýl kanda olsa gelirdin.
Yoksa yine bizden gizli, bize müjdeler getirecek, ölçüye sýðmaz muhteþem iþlerde misin?
Saðda aradýk, solda aradýk…
Bir düne çevirdik baþýmýzý, bir yarýna baktýk.
Bilmem ki geleceklerde mi, geçmiþlerde misin?
Kitabýný heceliyor, heceliyor, sökemiyoruz.
Kitabýndan okutmaya gel bizi.
Ses ver bize. Cevap ver bize. Sesimize cevap verirdin nerde olsan.
Yoksa yine sýnýr boyunda manevralarda mýsýn, savaþlarda mýsýn?
Yýllardýr görmüyoruz, özledik seni.
Hastalýðýn nasýl oldu, ihtiyarladýn mý?
Yoksa üniformasý içinde týð gibi býraktýðýmýz yaþlarda mýsýn?
Dilimizde sevdiðin havalar, Aliþim’i çalýyoruz,
Allý Yemeni’yi, Dað Baþýný, Ýstiklâl Marþý’ný söylüyoruz.
Fakat sen nerdesin, þarkýlarda mý, türkülerde mi, marþlarda mýsýn?
Ýþte bu gün, bu saatte, seninle randevu verdiðimiz yerdeyiz.
Sen neden geciktin eyy milletin babasý?
Heykellerde mi, mezarlarda mý, taþlarda mýsýn?
Beklettiðin yeter artýk, uyan ve kalk artýk.
Kalk yiðidim yine dað baþýný duman aldý.
Parçalandý bir kýtanýn topraklarý.
Aslan payýný aslan olmayan aldý.
Kalk yiðidim yine dað baþýný duman aldý.
Tulgalý, tulgasýz baþlar alayý,
Kanatlý kanatsýz kuþlar,
Aþýlmamýþ daðlar, yokuþlar…
Daðlarý taþlarý, akar sularýyla,
Þu tanýdýk toprakta
Bir büyük dünya parçasý Fatih’ini aramakta.
Dünyayý Ahiret’ten ayýran duvarlarý yýk da gel!
Ay doðar gibi, gün doðar gibi þu kýpkýzýl ufuktan çýk da gel!
Kalk yiðidim, yine dað baþýný duman aldý,
Parçalandý bir kýtanýn topraklarý,
Aslan payýný aslan olmayan aldý,
Kalk yiðidim yine dað baþýný duman aldý.
Arif Nihat ASYA
10. Kasým 1955
Saat: 09. 15
Ankara Gazi Lisesi Edebiyat Öðretmeni
Not: Bu Metin-þiir 10 Kasým 1955 günü, Arif Nihat ASYA hocamýz tarafýndan Ankara Gazi Lisesi’nde bizzat kendisi tarafýndan, manevi huzurda okunmuþtur. 11 Kasým 1955 günü öðrencisi 4/B sýnýfýndan
Erkan Ersil’le imzalý olarak verilmiþtir. Öðrencisi Erkan Ersil de þu anda Emekli Edeb. öðretmenidir. Necati OCAKCI’ya da bizzat Erkan Ersil’in el yazýsýyla orijinalinden fotokopiyle hediye edilmiþtir. Necati OCAKCI da bu metni 10 Kasým 2001 Atatürk’ü anma proðramýnda Antalya Lisesi’nde ayný saatte okumuþtur. Tarafýmdan da aslýna bire bir baðlý kalarak zap-ý rapt altýna alýnmýþtýr.
Bu metni bana kazandýran Erkan ERSÝL hocamýza teþekkür ederim. Sað ise sýhhatler, öldüyse Allahtan rahmet dilerim.
Necati OCAKCI
Emekli Öðretmen ve Þair
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.