MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

KİRAZ AĞACI (19)
Oğuz Can Hayali

KİRAZ AĞACI (19)


„Ne Atam’ý canlý yaþadým,
nede Gandi’yi,
Dalai Lama’yý bile
paylaþyým
karýmýn mutlu gözbebeklerinde,
o görmüþ Güneþin Gülümsemesi’ni!

Nazým’la
birlikte yatmýþýz Bursa’da,
-10 yýl arayla habersiz birbirimizden-
ayný havayý solumuþuz yani bilmeden;
O mahpusda, ben yatýlý,
kuþbakýþý.“

Yýlmaz Güney‘in sýcak ve dost eliyle
Boðaziçi Üniversitesinde
kardeþim sayesinde kucaklaþtým
Kiraz Aðacý’m;
„Bir filmi gösteriliyordu,
- „Yol“ idi adý zannýmca..-
konuþtuk mutlu,
hanýmý ve annem yanýmda
önümde Beyaz Perde,
saðým, solum,sýrtýmda genç beyinler;
Her yönüm GÜNEY

Kana-kana susmak,
çölde susamak denli ölüm!
Baðýrmak
boðazýn patlýyasýya;
"Güm-güm!"
kulak derisi yýrtýlaya,
anlamsýz!
Yanlýþ yolun dönüþü zordur yalnýz,
durmak ise en hýzlýsý.

Bilirim kaybetmeyi hiç sevmez insan,
ama sen in bu sonu belirsiz yolculuktan.
doðruya doðru at ilk adýmý;
Kýraçta baðýrýp-çaðýracaðýna
dur-düþün dene,
deðiþtir kendini,
ve
orada ara kaybettiðini…
Filim bitti“

Bu nedenden
solan baharlarý hiç sevmem ben
Kiraz Aðacý’m,
sanýrým
onlarda beni.
Hep dostlarýmý aldýp götürmüþtür benden,
„sýra sende“yi
hiç esirgemeden.

Sonbahar olunca,
yeþilin solunca,
yapraklarýn sararýp yere düþer,
içime bir burukluk çöker,
sebebini ararým
Kiraz Aðacý’m;
Meðer kýþ boyu
korumak için suyu
kök gözeneklerinde,
çeker-emermiþsin yaþamý özüne,
çok güzel bir çözüm!
Peki benim bu hüznüm nedendir ki iki gözüm?

Nasýlsa; Kelebekler, arýn, yemyeþil yapraklarýn
yýlmadan her yýl yeniden baharlaþacak,
yeniden kuþ, böcek ve meyvalarýn
güneþle kucaklaþacak

Ama benim içimde
9 Eylülde
böyle bir zamanýn sonsuzunda,
her sonbaharda
esecek GÜNEY’den gelen bir rüzgar,
canlanacak anýlar,
Yýlmaz’a yapýlan haksýzlýðý hatýrlayacaðým
Kiraz Aðacý’m.

Alýr o yelesine sanatý,
dört nala dolu dizgin bir hayatý;
Görüntü, ýþýk, muzik, doða, gölge,
sanki,
anýlar Beyaz Perde!
Ve der ki;
„Ben dengesizliðin deðil, dengenin neferiyim;
Dokuz ay boyu çekerim çeliþkinin sancýsýný,
belleðimde bilerim acýnýn haksýzlýðýný,
bilirim;
Etimden et çýkacak
ve adý "Sen" olacaksýn filim.

Dokundum mu kara kalemi týklayarak yavaþtan;
"Ho-hooop!" çýktý siyah silindir þapka’dan tavþan?
Hayýr! Cambaz deðilim lafta
kuþ saklamam küllahta,
Ne dil çabukluðuyla göz boyarým,
ne hokkabaz nede madrabazým,
çünki yön verir sihirli kutuma gerçek;
Ýçi ak-pak, dýþý iki makara,
üç-ayaklý-mercek.

Ýstesende-istemesende
sokarým seni
kara kutuma,
sýçrar çekerim perdeyi;
“Abra-Kadabra!“
Gösteririm geleceðini, gelmiþini, geçmiþi
bir ileri, bir geri,
ama olduðu gibi kanýtlarým,
dalarým kara kutuma;
„Abra-kadabra!“
Gerçeði sahteden ayýklar, yalaný irdeler, yanýtlarým,
Sen þaþarsýn benzerin olduðuna;
„Ýkiz miyiz biz Ayna?“

„Sim-sala bim!“ ile
kaybederim bir çýrpýda seni de,
yanar ýþýklar,
kalýrsýn baka-þaþar
yapa-yalnýz kaybolduðun yerde,
Beyaz Perde!

Yada durdururum zamaný bir hamlede,
tek karede;
„Þip-þak!“
Büyük parmaðýmý orta parmaðýma þaklatarak
ne hünerler sökerim
bu parmaklarýn arasýndan,
yalan altýnlar dökerim
burun delikleri ve kulaklarýndan.

Birde baka-baka gözlerine
dalarým en derinine,
okudum beynini,
açarým o körolasý güzel gözlerini,
ama asla boyamam,
boþ lafla da oyalamam;
Nabzýn þerbeti, parmaðýn balý,
zevkin gýdýðý, dalkavuðun yaðý
denen
lerden
de
deðilim ben.

Girerim yine sihirli kara kutuma
sohbet ederim dostça
baðrý yanýk-eli böðründe ölülerle.
Görüntü gerçek olmasa bile;
Canlandýrýr yaþatýrým onlarý Beyaz Perde‘de
ama gerçekten inan!
Ýnfazdan önce,
yada yitik kavgadan;
"Duuuuur!" Diyerek haksýza,
çeker-çýkarýrým halkadan boyunlarý,
o güzel, o çýplak,
o korkusuz ayaklarýn altýna
sokarým hakkettiði doðayý.
Filimde olsa, sevinir halk.

Zýplatýrým
bir makaramdan-öbürüne .
kaydederim anýlarý, çeviririm alýn yazýsýný tersine
baþtan-geri
feleðin çarkýna sýç(r))arým,
sömürüleri
ve kýrýlan umutlarý dýþlarým filmimde;
Kesilen baþlar dim-dik dikilir haklý omuzlarda,
yeniden yerden ayaða kalkar düþmüþ gövdeler,
susturulmuþ aðýzlar, baðlanmýþ ayaklar, kelepçeli eller...
Ve "Mutluluðun Türküsü"nü söylenmeye baþlar
yoldaþlar.

Yýllar boyu yatarým haksýzlýðýn dört duvarýnda
haklý olarak
bunu bil;
Kimi üzgün, kimi yorgun fakat
asla "Piþman" deðil!
Derlerim halkýn derdini daima,
"Hak" yaparým kaderime.
Yýlmaz’ým dedim ya!“

Ýþte böyle
dilim döndüðünce
bu dost Yýlmaz‘ý sana anlatmaya çalýþtým
Kiraz Aðacý’m.
Birde kulak verelim her ikimizde
onun bize ne demek istediðine;
"DÜÞÜNMEK"
Suç deðildir sayýn komiserim aslýnda,
öyle olsa
herkes suçlu, sen bile.
Ben hele;
Elebaþý Haylazlar Kampý’nda.

"CÝGARA"
Zehirdir sayýn savcý bey,
canýmla ödediðim,
bu katmerli katil
uyuþturucularýn en ucuzudur bunu bil!
El-kol sallaya suçsuz gezer.
sokar ciðerime hançer,
kanar,
kalp dayanmaz isine-pisine bu tesellinin!
Ýntehar?
Yakala, tutukla,
yasakla, yargýla
yada en iyisi;
astýrsana mereti.

"ÝÇKÝ"
Na’merttir sayýn yargýç bey;
"Bir tek daha ver! "
Demeden önce
düþün,
vurmadan tokmaðýný,
yargýlamadan
beni.

"HAKSIZLIK"
Hapistir sayýn adil adalet!
Suçsuz, duvarsýz,
demir parmaklýksýz, anahtarsýz
diri-diri gömerler içine,
dünyam mahpushane.

„GECEM“
benim hapistir duvar,
rüya bile göremem
yasak,
gardiyanlar var,
görmeden alýrlar gözkapaklarýmdan.

„GÜNDÜZÜM“
kollarým pusularý, pusularý beni.
Ben dünyanýn en büyük, en aydýnlýk,
en modern, en medeni
en insancýl, en kalabalýk
Mahpushanelerinden biriyim.

Þimdi
sanýrým iyice tanýdýn
bu yiðidimi
Kiraz Aðacý’m.

Ýnsan;
Her ölümün ardýndan
gidene anlamlý,
minnet dolu, saygýlý
ve güzel sözler söyler,
kalanlara ise baþ saðlýðý diler.
Giden birine
benimde
bir övgüm var
dostlar;
„Sefasý mutlu, bir sarhoþ bir yargýç kadeh elinde
yargýlamýþ Kara Oðlan’ýmý set yemeðinde adil terazisinde,
hanýmýnýn yanýnda
demiþ " Pezevenk"
ve "Bilmem ne’nin çocuðu!"
Ana ve avradýna söverek;
"Birde, cübbeni giyeydin ya, mubarek."

Taciz, saldýrý, küfür, iftira…
Nefs-i-müdafa,
kanunsuz hüküm;
"Güm, güm. güm, güm!"
Ýnfaz!
Haksýz yargý’nýn bile afffý vardýr gülüm,
katil yargýç olsa bile Ýnsaf!

Renklerin en efesi,
acýnýn nefisi,
ölümün yakýþýklýsý,
masumun kabadayýsý,
garibanýn babasý...
Ne roman, ne filim, nede Þiir
anlatamaz seni,
bunu bil!
Çirkin, adil, yalnýz, sadýk Sevgili.

Bulacaðým o yargýçýn kabrini,
koyacaðým mezar taþýna;
" Yýlmaz Güney Kara Kinaye Filim Ödülü" nün ilki,
dim-dik diken kaktüs çiçeði;
"Destuuuuuuuuur!" Diyerek,
topraðýna su dökerek
anacaðým seni.

(*) Yana yatýk/italik dizeler 6 adet „GÜNEY“ þiirlerimden alýntýdýr..
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.