bir þövalye ruhu kaynar kazan herbiþey. yaþamak buysa sonuçta yaþadýðýmýz pervanelerden belli gerçek. çalkantýyla yolunu çizip kývrým kývrým gerçeðine dökülen ýrmak misali. boþa lakýrdý boþa söz ölümlülerle eksilecektir. ne varsa bereketli iç vurgunluðu, toparlanmak o kadar aðýr ki. dara düþecektir elbet çok sesli kahkahalarla yutkunarak. bu gün veya yarýn kendini bulacaktýr ya. dünyanýn her an çevgeni elinde duruyor ha vurdu ha vuracak derken, uslanmaya hiç kimsenin niyeti yok. uðuldayacaktýr elbet ölümü cebinde taþýyan. bulutlara deðmeyecek baþý sonuçta küçük bir habbe kâinatýn baþýnda da olsa. bilmemiz gereken sesi deðil sözü yükseltmek insaný tekâmüle taþýyacak gerçekte. her þey geçicide olsa, nefsani de olsa söz göreve amadedir. söz ile berhayat oluyor bakarsan dil ne yapsýn o zaman söyle.
Saye
zaman, gerçek ýþýðýn sayesinde yolunu bulup yansýmanýn gölgesini taþýyor. güneþ yanýnda hep yüzünü seyretmiþleri topluyor. hilal kaþýný seðirtip aslýný kodluyor. biz ki ýþýktan medet ummuþ bin yýlýn hasretindeyken, canhýraþ cehennemvari ateþlerini daðýtýp mayasýný çoðalma derdine düþüyor. güneþ, þafak vaktini çaðýrýyor. uzun gölgelere tutunuyor bak yine takvimler. herhangi bir mahfile yanaþmaya ne hacet insan aslýyla kaim sonuçta. dünyanýn tekamülünü zamana hasrederek güzeli bulmaksa asýl hikmet nazarýyla bakýlmalýdýr. rüyadan hayale düþen hep tül-i emel ya da aslýn yerini alabilmenin zehabýna ermektir. sonunda yaþamak yaman þey, artýlarý eksileri yan yana toplayan mýknatýs misali, bir býçak yaralý çýnar gölgeliðine oturur gibi serinlik vuracak yüzüne.
Sukut
koca bir son ereði can. her þeyi eskitip aðlayarak ilenen müdavimleri sanki. alnýna can biriktiren ter soðukluðuna uðramak gibi ipini koparan. iç sese veyahut dýþ sese kulaðýný týkayýp asmak/sýzýn, iki taþlýk arasý yaþanan yorgunluðu yüzükoyun yatarak dindirmesi boþuna deðil. “kâl ehli deðil, hâl ehli olunuz”* doðru sözünü, uykusuzluðuyla kim deðiþtirir bilinmez. býrakmak bitkinliktir, söyle hangi yar(a)dan toplayým seni. zaman seni her dem tekaüde itecektir, býrak bu kadar nazlý dönmeleri o zaman. ölümün kimi susturacaðý belliyken bu kadar gaflet niye. zaman herkesin bekleyeni, çorak yüreklerin suskunluðundan dökülüp artakalan. her sukut tasdik edilmek ister. uzlete düþen can gayreti güdülemez artýk, bu daha çok riyazettir. hayat dediðin sükût, uzun ký(s)sa yol yordamý yakýndýr.
* Eskiler
Ýlkay Coþkun Güneysu Dergisi Sayý 132, Sonbahar 2021
Sosyal Medyada Paylaşın:
İlkay Coşkun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.