'yalnızlığın dünü'
sana dün bir kolye aldým,
rengini güneþ var eder teninde
usta bir lazerci hilesi bu;
ölmeden önce son bir dans
kelebek dilinde vuslat için reverans
kapýlardan beþi kapalý, dördü açýk
birazdan birini býrakýrým aralýk
telefonda yine ayný þarký çalýyor
kablo da sýkýntý olmalý, hafif cýzýrtýlý
biz eve doðru yürürken
ayaklarýna kum girmiþ gibi
huylanýr birbirine dargýn parmak uçlarý
bir þiir yazdým dün
yine dün
en çok ortasýndan ayýrdým kitabýn
geriye, kalanla adil olmasý adýna
saydam, arafta binlerce günden geriye
nedenini de hatýrlamýyorum ama uyudum
ve bir yolunu bulup
artýk sigaralarý tam ortasýndan
yüzyýlýn mucidi havasýnda söndürüp
üzerine konuþulmayan mýsralar gibi
en kýrýlgan yanýndan sýyýrdým þiiri
geriye yalnýzca kýyametti kalan .
insan için erken, filmler için artýk geç
yirmi dört yaþýnda bir film bulup izledim
bir aðaç gibi ezilen topraðý savunuyordu
hikaye böyle deðil de, bazý bazý hatýrlatýyordu
hatýrlanan bir yana, hatýrlayan ölüyordu
baþta kuru bir öksürük, az biraz melodrama
klarnet sahiden, tren biraz biraz oluyordu
gerçek sýkýcý, bozkýr melanet, dert üstüne dert
bir gün tasasýz geçeceðine inansaydý
sahipsiz olamazdý böylesine güzel keramet
üzücü tarafý ne filmi ne de müziði
ya da þimdi çoktan ölmüþ baþrolda ki
deðildi hiçbiri,
deðildi dün,
yazýlmýþ þiirde ki
geçen gün gibi
modern çaða inat insan yürürken anlýyor
hayatýn yine de yavaþ ilerleme isteðini
yavaþça ilerledikçe keyif veriyor
ayný aralýk bir sokaðýn baþýnda kedileri
ayný yavaþlýkta sevdikçe farkýna varýyor
gözlerin hangi yaþta olursa olsun
ayný bakabilme arzusunu
bu dingin, yavaþ huy saðlýyor
sonra þarký bitiyor, o þarký yine, yine çalýyor
kanýyla insan yaþýyor,
kan yavaþ yavaþ akýyor
kimi için hayat yeni baþtan baþlarken
sonra iþte eski bir sehpa da Eylül geliyor
Eylül taþlarýný döküyor,
taþ kýrýlýyor
birkaç çivi duvarý incitiyor
duvar yalnýzca ’of’ çekiyor
’of’ çekerken zaman taþlanýyor
anlayan, bekleyen, cezalandýrýlaran:
dayanan; bir o kadar da geriye kalan
masa, sehpadan daha nazlý çýkarken
duvar incinip defalarca of çekerken
þaþýrmýþ gibi sehpa olduðu yerde durup
uygunsuz bir þekilde yalan söylerken
þarký en beklenmedik yerinde bitiyor
sehpa ’o þiiri ben yazdým’ diyor
üzerine söz söyleyecek adam deðilim
sana dün bir kolye aldým,
kelebek misali hýzla gitmen için
ne masaya ne de sehpaya aldýrmadým
kan rengi misali bir ikindi vakti
yazdýðým þiiri aralýk kapýdan býrakýp
düþen taþlarý avucumda toplayýp
masaya býrakýrken
bir elimde sigara,
düþen külüyle þiiri bitirip
hiç deðiþmeyecek bazý þeyler için
dýþarý çýktým.
bir kelebek kondu omzuma
bir gül siyaha boyandý uzak doðumda
dün çok güzeldi, sen vardýn bu sokakta
bir daha görür müyüz bilmem ama
Eylül çok yakýnda.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.