Poyrazdan, hançer gibi iþliyor içime. Yaþamak adýna bir sevda. Yalaným yok. Yýkar gibi umutlarýmý gecenin sessiz nidalarý. Dur, konuþma. Sus. Sadece sus. Avaz avaza sessizliðin parçalasýn yüreciðimi Bakma, öyle kale gibi durduðuma. Milyon atlý gelip çatsa, Dayansa eþiðime, kapýma, Yýkýlmam elbet. Payidar kalýrým son umudum gibi dip diri. Ah, ah. Bu hançer yalýmý sözler olmaza. Ne surlarýmdan süvariler geçebilir, Ne topçular dövebilir burçlarýmý Gedik açýlmaz duvarlarýmýn baðrýnda Ama gel gör ki, yokluðun aðýr. Yokluðun asýr olur duvarýmda Eskitir, gama, kedere boyar beni. Nice kavgalarýnda yaþamýn, Aðýrlýðýnca aðýrlaþan taþ duvarlarýmý. Pul pul döktürür sensizliðin Esaretim sana. Düþkünlüðüm, teslimiyetim sana. Bu köhne, Bu taþ, Bu aðýr, Bu saðýr duvar. Sultanýysan yaþamýn. Zindanýyla, dehliziyle, bu kara bayraklý, gam þafaklý Yedi ejderha gibi duran Bu çýyansý, bu köhne kalenin sultanýysan Bir tebessümünle, aydýnlanýr dehlizlerim. Güne kesilir zindanlarým. Burçlarýmda, adam buyunca uzar, Al yanaklý, utangaç güllerim. Tebessümün dalgalanan bayrak olur Özgürlüðümün mavi beyaz semasýnda. Gök içime, Yer dýþýma bürünür. Varlýðýnla, en güzel saray olur Yosuna kesmiþ, gri yüzlü taþlarým.
Ýzmir – 1-9 Aðustos 2008 Sosyal Medyada Paylaşın:
Alim Eken Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.