Deveci Müslüm
tütün tabakasýnýn gümüþüne kaydý gözler
kuru elleri göründü
iri damarlý
loþluk
oynaþan duvar gölgeleri
fersiz gaz lambasýnýn ýkýnmasý
fýstýk dalýna karýþýk tezek dumaný
tüten çürük saç soba
üþüyoruz
oda serince
anlatmadan öykülerini "Deveci Müslüm"
diken diken oldu tüylerimiz
topraktý duvarlar
yaþamýn damla maðaralarý
saman ve çamur
ve damlarýn
azýlý düþmanýydý yaðmur
"Deveci Müslüm" babayiðit
heybetli iri kýyým adam
bilmesek yüreðini
de ki eþkýya ol git
köy bas
kýz kaçýr
elle düþmaný
sormayýn lakin yüreðini
iri damarlý kuru ellerinde gizi
sardý sarmaladý kýzýl tütünleri
sararmýþtý parmaklarý
yaladý
yapýþtýrdý
yumuþaklýðý aldý bizi
zordu
gözlerde babayiðitlik
hem yufkadan yürekli olmak
hem kekemelikle baþ etmek
’y-y-yorum’ ile baþlar
titrek kaba kalýncadan
öykü tonlarýndaki davudi ses
söze en derininden
kalýnca dumanlý uzun bir nefes
gizemli dalardý bakýþlarý
deseniydi her cümlesinin
sonuna kadar dinleterek
düþlerle birlik alýrdý bizi bir heves
kýsadan teklerdi heceleri kelimeleri
uzunca kekeleyerek
þaný batmaz efsaneleri bitmezdi
Çukurova’ nýn yorgun iþçileri
ve geceleri beti bereketi
sinekleri
yorgun gecenin kýsacýk seviþme hevesleri
kara sulak toprak tarlalarýn
çýtýrdamalarý pamuk kozalarýnýn
çatma tahtalarý
yer haymasý minder yataðýn
kaderde
ýrgatý olmak da varmýþ
buralarýn
bir galon lamba gazý
bir kýþlýk zeyt yaðý
soðuk zamanlarýn tuz ve þekeriydi sebep
aþýlaný her bir yaný
dere tepe yaylasý
ve sýra sýra daðlarýn
gür sesle baþlardý öyküleri
kekelerken
giderek incelirdi sesi
“para pul y-y-yok aðam
göz hak-k-k-ký diyerekten
ç-ç-çoluk ç-ç-çocuk isteyince canlarý
yan tarladan bir karpuz ç-ç-çalmaktý”
yakalanýnca
bakmasýydý havaya ahmak ahmak
ve demesiydi mal sahibine
“yasak mý y-y-yavrum
Allah’a b-b-bakmak”
kalaný da bize düþerdi
lamba ýþýðýnda kahkahalarý salýp
duvardaki gölgelerde oynaþmak
köydeki baðý
birkaç fýstýk aðacý
susuz yarýk kýzýl çarýklý taþlý tarlasý
bir lahza
yokluðu ýrgatlýðý zahmeti silerdi sanki
köylük yerde konu komþuyu baþýna toparlamasý
kýssalar konardý yüreklere
hisselerin terbiye kamçýsý belleklere
ekrana
bilgisayara
dizilere
si - di lere
iþimiz kaldý þimdilerde
yazýk ki
akýlalmaz zibidilere
aparýp götürüyorlar
çaðcýl oyuncular kara kara
kapkaradan bilinmez yerlere
yokluðu bilmemek
varlýðý bilmemek
açlýðý bilmemek
bilmek gerekir ki
sevgiyi saðlýðý
geçmiþ anýlardan günümüze
medeniyet tutsak etmiþ
güzelim insanlýðý
22 eylül 2007-Denizli
Sosyal Medyada Paylaşın:
mehmet necip özmen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.