MARTININ DİLİNDEN YAŞAM...

Martý, kanadýnda bir aðýtla gelir sokuluverir denizin koynuna ve aðlar hýçkýrýkla:
 
Hoþça kal
Milyon tane su damlasý
(Su damlasý darmadaðýn)
Heyyy!!!
Hoþça kal diyorum size
Bakmayýn kanadýmda aðýt taþýdýðýma
Sahipsiz deðildir hiçbir ayrýlýk…
Deðildir
Deðil
De..mi…
 
 
Boðazdan geçen bir vapurun dumanýný doldurdum ciðerlerime
Her defasýnda boðuldu yüreðimin atýþlarý
Ýki aþýða rastlamýþtým kýz kulesinden kanat çýrparken güneþe
Saçýnýn bir tek telini isterken aðlýyordu
Avuç içlerinden öpüyordu kýzý delikanlý
Sanki bir daha kokusunu hiç hissedemeyecekmiþ gibi
Gülümsüyordu kýz, dudaklarý vurgun yiyordu
Bilmiyordu…
 
Sýcak bir haziran sabahýydý
Kuþbakýþý seyrederken Üsküdar’ý
Bir motorun korkuluðunda
Aðlayan bir kadýn gördüm
Usulca indim oturdum yaný baþýna
Bir masal anlattý bana
Bir ucu Üsküdar’da diðeri Ortaköy’de olan
Kanadýma bir tel saçýný býraktý
Ve kalktým gittim
Ortaköy’de hala gitar çalýyor biliyor musunuz o sarýþýn adam
Hala aðlatýyor þarkýlarý…
 
Yine bir gün bahar kokulu papatya mevsimiydi
Seviyor, sevmiyor diye koparýlýyordu canýndan aþk
En son Sarayburnu’nda þahit olmuþtum sevmiyor lafýna
Ve denizi seçmiþti kývýrcýk saçlý kýz
Deniz/i daha çok sevmiþti (o)nu
 
Heyyy!!!
 
Hoþça kal
Milyon tane su damlasý
Hoþça kal diyorum size
Bakmayýn kanadýmda aðýt taþýdýðýma
Aþkýn direniþidir ayrýlýk
Direniþtir
Diren
Diren e mi…

K.Kýzýlcan
 
Sosyal Medyada Paylaşın: