Büyük kentlerin mahþeri kalabalýklarýnda sofist bir yalnýzlýðý yaþýyorsun. Otobüs duraklarý, sinema salonlarý, tiyatrolar, çay bahçeleri yalnýzlýðýnýn suskun tanýklarý. Sularý kesilen, ýþýklarý sönen kent, þarkýlarý yarýda kesilen þarkýcýlar gibi tedirgin, bulvarlar dar, nefessiz kalýyor kalabalýklar.
Ruhunun can evi kementlerle sýkýlýyor…
Boðulmak üzeresin.
Tüm dumanlarý sen soluyorsun, kederleri sen çekiyorsun. Karardý göðü o kentin, sularý bulanýklaþtý… Sokaklarýnda katillerin ayak izleri… Ýnsanlar somurtkan ve aceleci… Fonda korna seslerinin gürültü kirliliði… Ruhun acýyla kývranmakta, bir yumruk boðazýný týkamakta….
Þehir üstüne yýkýlmakta…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Rıfat Mertoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.