İçimdeki huysuz çocuğu öldüren cellâdı arıyorum
cinatlı
İçimdeki huysuz çocuğu öldüren cellâdı arıyorum
Kim derdi ki bir gün,
Sýðýnýp karanlýðýn ýþýksýz odalarýna,
Misafir olacaðýz Nemrut sofralarýna
Kibirli firavunlar oturacak tahtýna Yusuf’un
Yakup’un elinde kanlý gömlek hüzün.
Zincirlerin rüyasýný kim tab edecek þimdi
Çizdiðim haritalar içinde bir Kýzkulesi
Bir galata, birde saat kulesi düþmüþ kara kaleme.
Öfke ile yoðrulmuþ þiirin gýyabýndayým.
Kulelerini yýktým baruttan yapýlmýþ keþkelerin,
Ýçimdeki huysuz çocuðu öldüren cellâdý arýyorum.
Eskiyen merdivenlerden bir balýk uygarlýðý taþýyorum ay’a
Çölün ortasýnda bir iç deniz yüreðim
Terlemiþ bir matematik hesabýyla tufandayým.
Bu kent her gün yeniden doðursun beni karanlýklara.
Karanlýðýn editoryasýnda beynime saplýyorum,
Ciltler dolusu hüzünleri.
Þimdi yalnýzlýðýn atlarýný koþuyorum sabýrdan yumaklara,
Peþimde huzur perisi lades diyecek bana.
Kaç fil hikâyesi giydirilmiþ bir derviþin hýrkasýna,
Peþimde deniz kuþlarýný kovalýyor, kartallar.
Hala sýð sulardayým,
Çoktan vuruldu kâbuslarýmda ceylanlar.
Masmavi bir çýðlýk serpiyorum hakikatin sýr perdesine,
Karacahmet kazandibi, Ýbrahim ateþini yakar taksim
Kim kime, dum duma onurumuz ne korku ne heyecan,
Öykümüzü yazacak birilerini bekliyoruz,
Ýltica etmeyi beklerken içimizde demirden yapýlmýþ heykeller.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.