bayım...
bana öyle bakmayýn bayým
uzaktan ve yabancý olmayýn.
fýsýldamayý düþündüðünüz þarkýyý
anlamsýz da olsa cümleler senfonisini...
anamýn kamburundan silkelenen
takatsiz, sessiz harfler kolonosi yalnýzlýðýma eþlik eden,
özgürleþen ruhumla bütünleþen...
dilime pelesenk
depresif karýnca hýrçýnlýðým kýyam gerektirirken
çiðnediðim tütün acýsý acým...
acým, içimde çöreklenen nöbet kuþlarý gibi nefersiz...
bayým
o soðuk ellerinizin
çoðalarak aydýnlanan avuç içini
üþümüþ parmak uçlarýnýzý uzatýn
ýsýtsýn sýcaklýðým
ben, temmuzun terleten ikindi saatinde
nergis çiçeklerini bir bir toplarken
bakire zeytin aðaçlarý arasýnda
benim olmayan gölgelere sýrnaþtým
benim olmayan kahkahalara yeltendim
benim olmayan entariler giydim, soyundum
güllük, gülistan oldu
çehremin pembeliði...
karanlýðýn ýþýttýðý
gönlüme yansýyan upuzun geceye yürüdüðümde
kalbimin nakaratlarý arasýna sýkýþtýrdým dut kokunu...
hýþýrdayan yapraklar kadar yeþilken gözlerim
yalpalarken, titrek, kaskatý kesilen dudak solfejimi
ýsýran çýngýraklý yýlanlar kadar acýmasýz...
büyücülerin kesilmiþ týrnaklarý arasýna biriken günahlarý
demir kapana yakalanan vahþi çýðlýklar eþliðinde
iþgal edilen topraklarým...
katliam çadýrýndan yükselen daðlanmýþ mührünü basarken hücremin soysuzluðuna...
hey hat! acýma!
sarýldým mý kýr kemiklerimi!
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ülviye Yaldızlıı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.