MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

2. BU YOL NEREYE?...
Sevgin Karani

2. BU YOL NEREYE?...




Ey bu fâni dünya’nýn yolcusu!...
Ne bu kaçýþ?..
Nereye bu gidiþ, nereye bu varýþ?...
Nereden geldin?...
Nereye gidiyorsun?... Niye?..
Bir dur, düþün!... Bu yol nereye?...

Bu dünyâ’ya veled, gelmedin mi?... Zebûn...
Lâkin þimdi, koca adam oldun,
Ev bark, mal mülk sâhibi oldun,
Eþ dost, oðul çocuk... Âile reisi oldun...
Peki, bu yol nereye?...Be Coþkun!...

Çalýþýp kazandýn, birikip çoðalttýn,
Üst üste koyup, gümüþ ve altýn,
Kârun gibi, hep paralarýný saydýn...
Hep kýskandýn, kimseyle paylaþmadýn...
Firavun gibi, kimseye acýmadýn...
“Bana ne!...” Hep dedin!...
Hiç kimseyi, umursamadýn...
Peki, bu yol nereye?... Be Aþkýn!...

Bunlarý ben yaptým!...
Bunlarý ben ettim!... Hep diyorsun...
Ama asýl sâhibini unutuyorsun!...
Öyleyse, bu yol nereye?... Be Tayfun!...

Bu güneþi yaratan... Bu lüzgârý estiren...
Bu dünyâ’yý döndüren...
Rabbýn deðil mi?... Hakikaten!...
Öyleyse, bu yol nereye?... Aceleten...

Bu caný sana hediye eden,
Bu saðlýðý sana veren...
Bu iki gözü sana baðýþlayan, mükemmelen...
Yüce Allah deðil mi?... Gercekten!...
Öyleyse, bu yol nereye?... Âcilen...

Bu gurûr, bu kibir...
Bu benlik ve bencilik...
Bu umursamamak ve kulakasmamak,
Niye, niçin?...
Bu yol nereye?... Be Fahreddin!...

Deðil mi Allah, el-Bâri’...
Ýnsanlarý ve cinleri,
Sadece Ona kulluk etsinler, diye halketti?...
Öyleyse, bu yol nereye?... Be Ferdi!...

Deðil mi Allah, el-Müteâli...
Bu kâinatýn Rabbi ve sâhibi?...
Bu güneþin ve yýldýzlarýn hâliki?...
Hesap günün mâliki?...
Öyleyse, bu yol nereye?... Ýllâki...

Peygamberleri gönderen...
Kitaplarý indiren,
Mü’minlere yardým eden,
Rahman olan, Allah deðil mi?... Zâten...
Öyleyse, bu yol nereye?... Esasen...

Sana yol gösterdi...
Sana erzak verdi...
Seni donattý...
Seni eþrefü’l-mahlûkat etti...
Öyleyse, bu yol nereye?... Be Lütfi!...

Seni ahsenül-takvim ile yarattý...
Ellezî ‘alleme bi’l-kalem,
‘Alleme’l-insâne mâ lem ya’lem...
Kalemle yazmayý, okumayý tâlim etti...
Ýnsana bilmediði þeyleri, ona öðretti...
Akýl ve fikir, ilim ve bilim, hediye etti...
Ancak teslimiyet, istedi...
Öyleyse, bu yol nereye?... Beyefendi!...

Ey bu fâni dünya’nýn yolcusu!... Gel beri!...
Gel bu muhabbet-hâneye!... Þimdi...
Rabbimize þâkir ve âbid, birlikte olalým,
Kulluk edelim!... Ona hakkýyla kul olalým!...
Aksi halde, bu yol nereye?... Be caným!...

Bu yol Hakkýn, hakikatýn yoludur!...
Bu yol Furkân’ýn, burhânýn yoludur!...
Bu yol aþkýn ve selâmetin yoludur!...
Bu yol âriflerin, âþýklarýn yoludur!...
Aksi halde, bu yol nereye?... Be Gafur!...

Gel sen de katýl, bu aþk kervanýna!...
Gel sen de layýk ol, O yüce sultanýn fermanýna!...
Gel sen de, kazan imtihanýný!...
Gel al gönlünce, kendi berâtýný!...
Yoksa, bu yol nereye?...
Geç olmadan, Rabbini taný!...

Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn...
Allah’tan geldik, Ona döneceðiz, bir gün...
Bu zâten kesin...
Allah’tan aldýk, ona hesap verecegiz...
Sýrat köprüsünden geçeceðiz, o gün...
Býçak gibi keskin...
Öyleyse, bu yol nereye?... Almadan izin...

Ey yolcu!... Bu dünya’da, gârip ol!...
Sonsuz ukba’ya, da hâzýr ol!...
Gelir bir gün, ansýzýn kopar kýyâmet’in...
Ýþte o gün, olur felâketin...
O zaman, bu yol nereye?... Ey gezgin!...

Bak ne diyor Allah’ýn elçisi...
Sen ne hazýrladýn o güne?... Husisi!...
Günahýndan gayrý, var mý baþka bir þeyin?...
Öyleyse, bu yol nereye?... Be Sezgin!...

Gel, hadi gel... Kaçamazsýn bundan...
Ne yaparsan yap,
Sen de vereceksin hesap...
O zaman, bu yol nereye?... Ey ahpap!...

Evet... Bu yol kabrine doðru...
Evet,... Bu yol Rabbine doðru...
Bu yol ya cennete, teberru...
Yahutta cehenneme doðru...

Ey yolcu!...
Unutma bu benim nasihatý,
Ýdrak et, bu hakikatý...
Yoksa, sen de boylarsýn, o kýzgýn nârý,
Çünkü kaçýrýrsýn, bu fýrsatý...

Sübhânallâhi ve bi-hamdih,
Sübhânallâhi’l-azîm...
Estegfirullâhe’l-azîm, ve etûbü ileyh...

Þimdi... Rabbine dön, nasuh tövbe ile,
Kalbini temizle, piþmanlýk gözyaþýn ile...

Bu tespih ile, zikret Rabbini, gece gündüz,
Nasip etsin sana, Kur’an’ý kýlavuz...
Nasip etsin sana, Peygamber yolunu...
Nasip etsin sana, cennet yurdunu...

Âmin, vesselam... (7 Eylül 2020)
.....
SÖZLÜK:
Veled (arab.) – çocuk.
Zebûn (fars.) – güçsüz, zayýf, âciz.
Kârun (islm.) – Kur’ân’da çok zengin, ama maðrur ve inatçý olarak bahsedilen bir kâfir kiþi.
Firavun (islm.) – Mûsa (a.s.)’ýn dönemindeki kâfir olan eski Mýsýr’ýn hükümdarý.
Lüzgâr (esk.türk.) – rüzgâr.
Aceleten (arab.) – acele-acele, çabuk-çabuk, çabucuk.
Mükemmelen (arab.) – eksiksiz, kusursuz.
El-Bâri’ (islm.) – Allah’ýn en güzel isimlerinden biri. Mânasý: eþyayý ve herþeyin vucüdunu birbirine uygun halde yaratan.
El-Müteâli (islm.) – Esmâ-i Hüsnâ’dan. Mânasý: aklým mümkün gördüðü herþeyden, her hal ve tavýrdan dahâ yüce.
Eþrefu’l-mahlûkat (arab.) – mahluklarýn (yaratýlanlarýn) en þereflisi. Ýnsan.
Ahsanu’l-takvim (arab.) – en güzel biçim.
Sûre-i Alak, 96/4-5
Þâkir (arab.) – þükreden.
Furkan (arab.) – Kur’an’ýn baþka bir ismi, Doðruyu batýldan ayýran demektir.
Burhan (arab.) – kanýt, delil.
Berâet (arab.hukuk.) – temize çýkmak, suçsuz olduðu anlaþýlmak, aklanmak ve cezâdan kurtulmak.
Teberru (arab.) – baðýþ, karþýlýksýz olarak vermek. Allah’ýn inâyeti (lütfu ve ihsaný).
En-Nâr (arab.) – cehennem ateþi.
Anlamý: “Yüce Allah’ý her türlü noksan sýfatlardan tenzih eder, (ancak) O’na Hamd-ü senâ ederim.” Hz. Peygamer (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Sabah veya aksam, 100 kere bunu söyleyen kimse, baþkasý da onun kadar veya daha çok söylemedikçe, Kýyâmet gününde onun getirdiðinden daha faziletli bir amel getiremez.” (Muslim, 4/2071).
Anlamý: “Allah’tan baðýþlama diler, O’na tövbe ve istigfar ederim.” (Buhari, Fethu’l-Bâri, 11/101; Muslim, 4/2075).
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.