‘’Dilia,
Esir olurcasýna bir baðlanýþýn anatomisidir
Ve
Bir kadýna yazýlmýþ eþsiz hecelerin seremonisidir…’’
Aklýma düþtün Dilia
‘’ Ne sen yorgun ne de ben yorgun!’’
Ama bu bir vurgun…
Sanýrým bu þarký,
Senden bana vedia
Ýçimden dedim ki
‘’Ha siktir ya…’’
Galiba Dilia
Sen bir bulutsun
Ben de yaðmur
Gözlerim doldu…
Söyle bulutuna, beni unutsun
On yýllar oldu…
Islak yanaklarýmý,
Pamuksu koynun kurutsun!
Söyle Dilia
Yalvarýrým söyle!
Zaman artýk,
Beni unutsun…
Ya da Dilia
Çak bir kývýlcým daha
Aþkýn beni kavursun…
Sancým, biraz daha kudursun!
Kýzma Dilia
Sana deðil hýncým
Sevdayla baþa çýkamayan zamana…
Zaten,
Yýllarýn eskidiði
Yalnýzca bir iddia…
Hem,
‘’ Ne sen bulutsun ne de ben yaðmur…’’
Söyle Dilia
Yalvarýrým söyle!
Zaman artýk,
Beni uyutsun…
Antakya, 15 Eylül 2020
Ali Asafoðullarý