Rabbimin varlýðýna bir mucize ararken
Semânýn sînesinden süzülen kar’ý gördüm.
Gönlüm girdapta garip, gözüm ufku tararken
Varlýk içe hiç’liði, yoklukta varý gördüm.
Seyrü sefer ederken aklýn dehlizlerinde
Mutmain oldu gönlüm âlemin (g)izlerinde.
"Allahuekber" vardý zerrenin cüzlerinde
Miskin mahlûka inat bal yapan arý gördüm.
"Acizsin!" der insana zemherinin ayazý
Nefesler buz kesince arttý kulun niyâzý
"Kûn!" emri mûcibince bitince þems’in nazý
Çehresindeki hazzý, yaydýðý hârý gördüm
Nimetler öyle çok ki dil aciz söylemekten
Süzdüm tüm fikirleri þirk geçmedi elekten
Tattým üzüm, kirazdan, karpuz ile çilekten
Kabuk içinde narý, arada zarý gördüm.
Kafesime dar geldim, uygun teni aradým
Yunus’a kulak verdim bende beni aradým
Candan öte can varmýþ; ben canâný aradým
Bir dergâha uðradým, zikirde kârý gördüm.
Arif olan anlýyor tabiat lehçesini
Akýl, idrak ediyor Yüceler Yücesi"ni
Sevinçle seyre daldým kâinat bahçesini
Lalede mor, beyazý... gülde al, sarý gördüm.
Hakikatin nûrunu aþikâre yaydýlar
Þirke pâye verenler ikrârýndan caydýlar
"Ýnsana mahsus" deyip nice haslet saydýlar
Ýlle de edep dedim; ar’da þiâr’ý gördüm.
Bin bilinmez içinden bir tek doðruyu seçtim
Anladým ki himmetsiz Hakk’tan uzakta, "hiç"tim
Nasihat almak için engeller aþýp geçtim
Zahirde lâl ehl-i hâl nice mezarý gördüm.
Âleme üryan gelen, gene üryan gidiyor
Kibriyâya kör kiþi kabre giryân gidiyor
Çölde yâri arayan yâre düþman gidiyor!
Sin’den öteye baktým hakiki yâri gördüm
Meðer gurbetteymiþiz; asýl diyarý gördüm...
Mecit AKTÜRK