Týrmanma telaþ ile ömür denen yokuþu!
Zirve görmeden ayak, serde saçýn ak olur
Gözetleyen biri var kafesteki o kuþu
Uçmayý dilerse Hakk, düþler un-ufak olur
Toplarken her bahardan fâniliðin hazzýný
Unutma zemheriyi, mahþerin ayazýný
Her hazan naklederken makberin vaazýný
Kulak týkayan ahmak nâra müstehak olur
Çözülünce baðlarý dünyevî basiretin
Nûrudur nakþa düþen o ilâhi sûretin
Ýnayet-i Rahmân’dan varsa þayet kýsmetin
Zifrin ardýnda mutlak görünen þafak olur.
Dense de Ademoðlu kürenin güzidesi
Mahluku insan yapan tövbesi ve secdesi
Her ne zaman yýrtýlsa bir kulda ar perdesi
Mahir Mel’ûna çýrak, R/Ahmet’ten ýrak olur
Hasreti sînemizde önümüzden gidenin
-En güzel ahlâk ile ümmeti eðitenin-
Hâbîb-i Kibriyânýn ruhunu incitenin
Kim demiþ sonu muðlak; akýbet helâk olur
Bilmemek büyük kusur; ne sýrdýr ne bilmece
Gözde yaþla bitiyor ölüm ile eðlence
Þah damarýndan yakýn; bakmýyor yaþlý, gence
Gelince vakt-i firak, ten dahi toprak olur
Mecit Aktürk