Yoksun ya
sevmiyorum pazar günlerini
Seni en çok sabah kahvaltýsýnda özlüyorum
bir de dudaklarým üþüdüðünde
Tanýdýðým herkes
beni seninle tamamlýyor bugünlerde
Sözlerini her seferinde unuttuðun
o þarký bile
Eksiliyorum farkýndayým her gün biraz daha
ve yaþlanýyorum
Ve yalnýz olunca ve yaslý olunca
-yaþlý deðil yaslý
biliyorum yanlýþ okursun þimdi-
ay ýþýðý ve yakamoz bile
batýyor cam kýrýðý gibi gözlerime
En fazla kendi gölgesinin elini
tutan þairlerden biriyim senden uzakta
Yani yazdýkça bir azýlý ýssýzlýk
gelip oturuyor bileklerime…
Üçüncü sayfa haberlerinde
soluk bir fotoðrafýnýn eþlik ettiði
kötü bir haberle
karþýma çýkacaksýn diye korkuyorum
-nasýl bir iþkence-
O kadar dedim gitme
ben bu asmayý sensiz budayamam diye
Pazar listesi yapamam
ve tek baþýma hayal kuramam
Yelkovan bana aman vermez deliririm
Bari giderken
þiirlerin içinden ismini silmeseydin
Belki bir gün döner gelirdin
Oralarda
serçe parmaðýndan öpen var mý benim gibi
Ve bilen
boynunun kenarýndan
teselli edilmeyi sevdiðini
ve pazar günleri sinirli olduðun için
ayakkabý boyama ritüelini
o güne ertelediðini
ve yumuþak g’ye ilgini
ve garip diyetlerini…
Biliyor musun
bir kuþa dönüþmek istiyorum bu günlerde
tehdit edilmeyen büyük binalarca
Gelincik tarlasýnda azarlanmamýþ bir uður böceðine
Bir þeylere benzetilmeye çalýþýlmamýþ bulutlara
Köpüklerle yýkanmamýþ bir kýyýya
Ne çare
Kopmuþ kaderin telleri
Ya suretin çýkýp gelerek engelliyor beni
ya da babamýn diþ geçiremediðim sert sesi
Keþke kimsenin okumadýðý bir kitabýn
en ücra köþesindeki bir paragrafýn içine
kendimi gömebilseydim
Ya da sen sevgilim
giderken
yollardan ayak izlerini silmeseydin
Belki bir gün
döner gelirdin…
Özgür SARAÇ/Râzý
12012021Denizli