Kuşları seviyorlar ama kuşların anlamlarını sevmiyorlar
(bir keresinde sormuþtum eskimiþ kýyýlar toplayýcýsýna:
boðuluþun ustalýðý kaçta kapanýyor?
“o hiç kapanmaz” diye yanýt vermiþti, çünkü
“kuþlarý seviyorlar ama kuþlarýn anlamlarýný sevmiyorlar”)
silahý sürekli þakaðýnda gezen bir adam
tetiði çeker gibi yapýyor ama çekmiyordu
ne zaman karþýlaþsak hep ayný durumda görüyordum onu
silah þakakta el tetikte
“çekmiyorum abi, benimki þakak tiryakiliði” dedi
“peki” dedim, yürüdüm gittim
sonra düþündüm; intihar kimlere kalmýþ,
oyuncak olmuþ yaþamayý sevenlerin elinde
bir asaleti vardý eskinden intiharýn
gölge gibi beni izliyor dibe vurmanýn tatmini
dibe vuruyor, vuruyor, vuruyor
ama tatmin olamýyordum yine de
yoksa varoluþ sýkýntýsý mýydý bu
belki de asýrlar arasý sonbahar taþýmacýlýðý
tam da ne olduðunu çözmek üzereydim
dikkatimi daðýtýyor
lastik terlikleriyle etrafýmda koþturup duran zaman
bir süre sonra kuþ ayaklarýnýn izine rastladým
görebiliyordum kovulan seslerin döküldüðü çukuru
hissedebiliyordum topraðýn hafýzasýný
ýssýzlýðýn öze doðru yükseliþini
“barbarlýðýnýzýn irini içinize akacak” dedi hafýzanýn aðzý
sanki bir bulutun içinde yaþýyordum
sanki zihnim yarýþan çöllerin pisti
karþýma geçmiþ kahkahalarla gülerek alay ediyor 2020
“dokunmak yok, seviþmek yok, aþk yok”
uzaklýk anýt gibi dikilmiþtir kalplerin ortasýna
öyleyse uzaklýk neyin karþýlýðýdýr?
aynýydý bütün sorularýn cevabý
“kuþlarý seviyorlar ama kuþlarýn anlamlarýný sevmiyorlar”
korktum
kendimi karþýma alýp “kimsin sen” diye sordum
“suyun ölüsüyüm” diye cevap verdim kendime
çünkü ölüdür taþ atýlmamýþ bütün sular
sözcük davulcularý
ideoloji tapýcýlarý
evinden çýkmayan yazarlar
caný yanmayan þairler
burjuva devrimcileri
baþkaldýrmayý unutmuþ iþçiler
stajyer tanrýlar
ah oldukça þenliklidir aldatýlma ormaný
görebiliyordum dev ekrandaki o sahte insaný
sen rüyamda durmadan bir anýdan söz ediyordun
hatýrlayamadýðým bir anýdan
aðlýyordun hatýrlayamadýðým için
iki kelime seçtin sözcük hurdalýðýndan
“papatya ve hüzün” dedin yüzüme umutla bakarak
sustum, sustum, sesin ölüsüydüm belki de
ama hatýrladým; hüzünlü kadýnlarýn karnýnda
sessiz sinema oynayan bir çocuktum eskiden
bitince dünyaya inerdim papatyalar patikasýndan
“tamam hatýrladým” diyerek sana koþardým
sen çoktan gitmiþ olurdun o anýyý yanýna alarak
böylece açýk tutulurdu hep boðuluþun ustalýðý
sonra yasaklý bir aðacýn altýna otururdum
ben hep yasaklý aðaçlarýn altýna otururdum zaten
gelip o aðacý keserlerdi yüzlerinde barbarlýðýn iriniyle
her þeye sahiptiler ama irin içlerine akardý yine de
çünkü aðaçlarýn anlamlarýndan korkarlardý
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dramatik Buluntular Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.