Ustam, dimdik kal hep, ömrünce!
Daðarcýðýnda kelimeler, es gönlünce…
Balonun havasýný sal, önce yükselelim …
Yazalým ilk etikayý, sevdalarý giydirelim;
“Nüfus kaðýdý büyür, sabýrsýz,
Sevgi, emek ister, katýksýz”
Ustam, þöyle bir dur, ve kur;
Pembe yakýþýr gence
Giydiðine göre bence,
Karýþtýn bunca gence!
Esinin yaþlanmasýn pek
Pembe kalsýn hep, orda dur!
Hadi Ustam, kýpraþ bakalým
Bir etika daha çakalým;
“Hiçbir þey kokmayacaðýna,
Becerebil de hani, kokulan ol!”
Ustam, sevgi emek ister,
Sevdalara yetiþelim, kan-ter!
Yeter artýk, keselim konuþmayý…
Çakalým, aklýmdan geçen etikayý
“Ayaðým gönlüne takýldý,
Yer deðiþtirdin gönlümle!”
Ustam; dýþa açýlan dizelerimdir
Dizelerim kimliðimdir, bizimdir
Adanmýþlýðýmdýr sonra, senindir…
Yýllanmýþlýðýmdýr O, özlemimdir.
Öyleyse patlatalým bir etika daha
Hadi Ustam, bizimdir ve tam yeridir;
“Þairim, künyem þöyle kazýlsýn;
Hüzünhanesi derindi, sýmsýcaktý,
Yüzü güneþe ve insana dönüktü,
Saðlamdý… Kararlýydý… Özgürdü…”
Tamam, laflayalým artýk; dökülsün dizeler
Adý da þöyle olsun, Gönlünce Gezinmeler…
Geç erimeler olsun sana kardan adam…
Esini gür, kalemi özgür Kardanadam!
Artýk sessize alalým, Fosil Madam…
Çiðsin henüz, piþersin el-endam,
Toysun kýzým, öðrenirsin yol-yordam!
Yakamoz tarlasýnda þafak sökümü,
Taze hüzün gezdir, yaprak dökümü…
Yamandýn da kazandýn Yitik Dükü’mü,
Kala-kal – dona-kal, bir býyýk bükümü!
Ustam, çýk hayalhanemden finalliyelim
Son etikam olsun þiire, artýk çekileyim;
“Ýçimi boðarcasýna esinime didiþmem,
Þiir, yaþar/yaþanýr; Yaþasýn!
Yük olursam, O yaþamaz, bir tek solur…
Sipariþimdir vitrine, evet benim olur…
Paylaþýrýz da, nihayet esinim boðulur,
Diyebilsem ya; Bu þiir benim olmuyor,
Þiirim, Bana kokmuyor!”
Ya Ustam; dýþa vuran dizelerimdir,
Dizelerim kimliðimdir, bizimdir,
Adanmýþlýðýmdýr ötesi, senindir…
Yýllanmýþlýðýmdýr O, özlemimdir.
Mayam fýrýnýmdýr, esinimdir;
Kokuyorsa mayam, þiirdir,
Kokluyorsanýz, O sizindir,
Þiirimdir!
Müjdat Eraslan.