Deri koltuða oturup raflardaki kitaplara baktý.
Seri katillerin bir toplantýsýna katýlmýþ gibiydi.
Ölüler artýk insan deðil yalnýzca cisimlerdi.
Bedenine ceset olarak deðil, kanýt olarak bakacaktý.
*
*
*
Yeni bir bira þiþesine uzanýp,
benim odadan çýkmamý bekledi.
Önlerinde, yýðýnla boþ kahve fincaný birikmiþti.
Nedenini hiç sorma. .
Birileri durup dururken üzerine geldi ve karnýný deþti...
*
*
*
O civarda, insan hayatý alabildiðine ucuzdur.
Geçenlerde olan meyhane cinayetini
hatýrlasana;
yarým þiþe þarap uðruna...
Beton bloklar seni öldürür.
Ondan da kurtulmayý baþarýrsan, sokak serserilerine av olursun.
*
*
*
Boþ bardaðý masaya býrakýp tekrar arkama
yaslandým.
Yine o garip bakýþlarýndan birini fýrlattý bana.
Hiç ses çýkarmadan itaat ettiler...
Seni öldürmesi için en ufak bir neden yoktu...
*
*
*
Ama þimdi, benim elimde bir neden var.
Ýnsanlar genellikle kendi yaþýtlarýyla arkadaþlýk
ederler.
Birileri, daha önceki bir olaydan dolayý onun
peþine düþmüþ olabilir.
Ama yalan söylediðimi biliyordu.
Sitemli gülümsemesine,
kederli bir küçük bulut gelip çökmüþtü...
*
*
*
Avcumun içindeki parmak ise,
cansýz bir et parçasý gibiydi.
Daha yenilerde, sýrtýma çullanmýþ bir çift katilden kurtarmýþtý beni.
Soðukkanlý filan deðilim, sadece ilgisizim.
Yerdeki cesedin kaný hâlâ akmaktaydý.
*
*
*
Tek düþünebildiðim þey, bir dahaki sefere leke kaldýran bir halý almam gerektiðiydi.
Yüzü, az önce geçirdiði ölümcül maceranýn bütün dehþetini yansýtýyordu,
ama benim için tanýnmasý güç deðildi.
Çevrede garip bir sessizlik vardý...
*
*
*
Cesedin baþýna dikilmiþ beni gözleriyle yiyordu adeta.
Dýþarýda, yaðmur dinmiþ,
hava gri bir renge bürünmüþtü.
Odanýn her yanýnýn fotoðrafý çekilmiþ,
ilk anda yapýlmasý gerekenler yapýlmýþtý.
Eþikteki iki polis memuru
*
*
*
Uzattýðý birayý aldým.
Esrarengiz þeylerden hoþlanýrýz biz,
bi tanem
yalancý.
Sen iþten baþka bir þey düþünmezsin.
Adam vurmaktan hoþlanan sevgili arkadaþlarýndan biri mi ?
Hayýr,
Tamam,
tamam...
bir þey anlatmana gerek yok.
Oysa...
*
*
*
Hakkari Çukurca 30