Yaşanmış anılar
Tarih otuz araIýk 1988
mevsimlerden kara kýþ
hayatýmýn sanki baþladýðý an
dilim dostu zikretmekte
yüreðimde heyecan
þimdi;
hanemde bayram havasý var
vuslat bulutlar ardýnda saklý.
açýlmýþtý bu kez önümde...
umutsuzluðun paslý kapýsý
aðýr aðýr girince bedenim
kasvetli beton kafese
derin bir ohhh çektim o an
kaldým nefes nefese.
Ýçimde sevinç,yüzümde tebesüm
elimde atanma yazýsý
kara günler bitti diyordum artýk
hey gidi günler hey
kalmadý yarýnýmýn
ne olacak kaygýsý.
Zaman geçmiyor durmuþ
saatler yerinde çakýlý
umutlar ekiliyordu voltalarda
duman duman cigaraya sarýlý
yirmi dört saatte rutin iþler
sekiz saatte bir sayým
bir sürgü sesinde yýkýlýrdý düþler
ya þebeke kapýsýnda nöbette
ya da B/bloktayým.
Oysa geçiyordu yýllarým
ard arda farkýnda olmadan
kokusu sinmþti üstüme
rutubetli basýk damýn
yüzler ayný iþler ayný hal ayný
týð iþlemekten elleri,
nasýr tutmuþtu adamýn
her ilmekte bin kez ölür
bin kez dirilir burada umutlar
yarýnlardan haber verir
yarýnlara kanat çýrpar
kýrlangýç ve martýlar.
Siyah renk hakimdir burada
karanýn her tonunu görmek mümkün
çiçekler filiz vermez
koklanýr hasret,koklanýr hüzün
bura ökseye tutulmuþ
canlar yataðý
bura aslanýn kediye
boðdurulduðu yer
vebal ve günahlarýn dolu sýðýnaðý
bura insanýn diri diri
topraða gömüldüðü yer.
Koridorun ilk baþý sübyanlarýn
tepeden týrnaða bilmeden
bataða gömülen çocuklarýn
akranlarý oyun oynarken sokaklarda
masumiyetleri yüzlerinden okunur,
okunur çocuklarýn
sýðmaz içi içine insanýn
kapý önünde herkes pür dikkat kesilir
sancýlý geçer görüþ günleri
aðlamaklý bir çift gözün
heyecandan titriyordu elleri
Kimi anadan ayrý
kimi yardan
kimi ciðer paresinden
kimi candan
kimi öfkesine maðlup
kader kurbaný
kimi kimsesizliði yaþarda ondan
dedim ya dert küpüdür ona sorarsan eðer
hele bir dokunda gör bin ahhh iþitirsin
katran gibi bir yudum çay dibinde
nice serap nice düþler görürsün.
Mahkeme günleri ayrý hengame
ortalýkta gerginlik bir endiþe
hakimin dudaklarý arasýnda,
gider gider gelir insan
hüküm ya sevinç ya hüzne gebe
geceler;
sanki yedi boðumlu akrep
dar kurulur orta yerine odanýn
her nefeste bir yafta asýlýr boynuna
yirmisinde cinayetten hüküm giyen adamýn.
Yirmisinde gencecik bir beden
yýllar yýlý intikam ile sulandý kin
insanýn bakmaya bile kýyamadýðý göz
þuursuzca çekilen tetik
yetim kalan iki yavru,
ve ocaða düþer köz
bir diðeri ellisinde Celal
öz kýzýný boðarak öldürmekten hükümlü
istermi bir baba evladýnýn kötülüðünü
ama yazgý bu yazýlmýþ en karasýndan
kader örmüþ aðlarýný ilmek ilmek
bir daha asla, hiç açýlamayacakcasýndan
ya Cemal, eþinden ayrý uzakta
çocuklarýn hem ana,
hem baba rolü onun
cinnet kol gezerken eþikte
Kara bulutlar çökmüþtü çoktan
gedikteki evine
satýrla baþlayýp satýrla biten,
acý sonun ardýndan gelen dört ölüm
canýndan can gider Cemal’in
giden cansa yine onun.
Dedim ya burasý ayrý bir dünya
güneþ doðsa bile taaa tepelerden
girse keder dolu daracýk odaya
dökülür o an bir hasretlik türküsü dillerden
yayýlýr dalga dalga beton ovaya
anadan ayrý
babadan ayrý
birde yardan ayrý düþtüm
hepsinden acý oyyy
hepsinden acý.
Fýrtýna sonrasý sessizlik hüküm sürer
mapus hanenin kör duvarlarýnda
her karesinde ne hükümler verilip
ne kalemler kýrýlýr
iki damla yaþ süzülür gözlerden
düþer satýr aralarýna.
Mapus yatmak kolay deðil ha bilesin
bir güne bin yýl alýnýr ömründen
zaman dokuz baþlý ejderha
her baþýnda bir cellat oturur
kýlýç düþmez elinden
en güzel yýllarýný insanýn koparýr
bir bir sevdiklerinden...
Murat Çetin
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.