Hülya'ya...
soyadýn gibi demir aldýn be kýz
hem de en erken zamanýmýzda
nasýl görebiliyorum hala seni
bunca yýlýn aymazlýðýndan sonra
oysa elimdeydi o sonuncu tahta
yüzüne son kez baktýðýmda...
böyle dökme diyorum
böyle gözyaþlarýný boynuma
anla beni
zehirlemiþim senden gayrý hasretleri
býrakmýþým ýssýz yol kenarlarýnda
üzülme artýk uyuyamýyorum diye
uyuyamýyorum iþte
kendi içimde döne döne
sessiz ve kimsesiz
bu zaman boðmacasýnda
kelamý kilitlemek istiyorum ciðerime...
soyut benim bu hapisliðim
gitti bitti sanki olan sevgilerim
belki hiçbirine gelmemiþim
belki bu yüzden
yaþama uðraþýmý zehirlemiþim...
anlatmýþtým biliyorsun
kurudu çatalýnda uyuduðum akça kiraz
süpürge sapý
hala ehlileþtiremedi beni
bilmem
bundan aykýrýyým belki
bu yüzden uyumsuz ve huysuz...
sen gittin gideli
gülüp el þaklatan þarlatanlýðýn
göz bebeklerinde ritim tutuyor yakamozlar
ve hala ölesiye býkýyorum eskisi gibi
bulanýk suya eðilmekten
sahnelenmiþ popilist oyunlardan
onlarýn sakar rollerinden
figüran elbiselerinden...
hülya
seni özlemekten çýktýðým yolda
çok kötü küfrediyorum
sana son kez sarýldýðým
o istasyonun yanýp sönen vitraylarýna...
þimdi bir tartýnýn garip ritminde
kýrýlmýþ gibi ayaklarým
sanki notere götürüp
nüfusuma aldýrdým yalnýzlýðýmý...
neyse boþ ver bunlarý
sen dökme gözyaþlarýný
saplama baðrýma
çeyrek asýrlýk hasretliðim
tek göz aðrým
anla beni artýk
gidesim yok yataðýma...
hidayet dal
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.