EYLÜL DE SEN
Ah Eylül’de seni özlemek; tüm okyanuslarý ve denizleri içtiðin halde, yine de cayýr cayýr yanmak.
Seni özlerken sadece yanmýyorum, Orhan VELÝ gibi, ’’Ýstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalý,’’
Ýstanbul yine çok sessiz, kuþlar gökyüzünü terk mi etmiþ yoksa?
Mahallemizde bir telaþ bir telaþ, görsen sanýrsýn her evde bir yas tutuluyor.
Ben, bahçemdeki çiçekler ve sonbahar, sabahý ve akþamý karýþtýrdýk. Nerede sabah orada akþam özlüyoruz seni.
Sahi, Eylül’de hiç kar yaðdý mý saçlarýna ya da ellerine? Benim gönlümün üstünü çýð kaplamýþ,
Hani bir baðýrsam, altýnda kalacaðým sensizliðin.
Saati sorsam söyler misin? Ya da kayboldum deyip adres sorsam, omuzunu gösterir misin?
Söylemeyi unuttum; ocaðýn altýný açýk býrakmýþ olabilirim, evime uðrayýp ocaðý kapatýr mýsýn?
Belki de kapýyý açýk unuttum, evime hýrsýz diye girer misin? Ýki polisle gelip, senin için ‘’Kalp hýrsýzý, müebbet verin kalbime’’ diye þikayette bulunurum.
Hele bir de Hakim Bey, beni haklý bulursa, polisler de þahidim olursa;
Sonra ne mi olur?
Gökyüzüm maviye boyanýr, kuþlarýn kanatlarý canlanýr.
Bahçemize bahar gelir, Eylül aþka boyanýr.
En çokta, aramýza giren ayrýlýk sonsuza uðurlanýr.
Yusuf BÝTÝM
Sosyal Medyada Paylaşın:
Serseri_Ruhlu_Şair Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.