yalnýz geldiðimiz yaþam; dostlarla her köþebaþý / ayaküstü, bir nefes sigara içmek istediðimiz ateþten çemberdi...
oysa, umarsýz dünyada kýsýtlý idi bize verilen zaman, sýnýrlý idi bedende ruhumuz
ve cebimizdeki mutluluðu aradýðýmýz aðaç diplerinde yapraklar ölüyordu, biz, kördük!...
iki yakalý þehrin, bahane sarkan teneke çatýlarýnda vuruluyordu güneþ. kana hükmeden büyücüyle, kelebeklerin elçilik yaptýðý zamanlar, geçmiþ idi mor kýyýmdan ... ne fayda!... ve akþam vakti, erguvanlý denize düþmüþ yýldýzlardý martýlar biz, sarhoþtuk!...
az ötede, ayaklarý çýplak bir çocuk sesleniyordu göðe: ’atýn bu güneþi topraða örtsün gözlerini yosun!...’
yazýlýyordu kader kýrýk bir kayanýn sol yanýna bir tek küçük kýz farkýna varýrken gerçeðin, çýðlýklar içinde; biz, saðýrdýk!...
karanlýk yýrtýlýyordu ezanla biliyordu sonu, insan acýsýný... biz, bilmiyorduk! biliyordu,mavi kurþundan dökülen sözlerdi bunlar kesik, sert, ýþýklý...
susuyorduk!...
resim: Muzaffer Tire / Düþünsel çengiler
Sosyal Medyada Paylaşın:
Zeynep Tavukçu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.