akþam safalarýna dadanmýþtý geçmiþ gelecek
kýç güverte sancak, masamýz grup kýrmýzýsý
can sýkýntýsýna kapýlmadan
en son seviþtiðimiz zaman bu - haz
en çok sevdiðimiz çocuk (kýz) dolanýyor boynumuzdan
en sevdiðimiz balýk öperken yanaklarýmýzdan
ve ufuk, doluktuk
olmasýna ya çakýrkeyif
ana’mýzýn göðsüne sol yanýmýzý koymuþtuk
hüznümüzün ince gözünde gam, gönlümüz nihan
dide’si üzerinde acem aþiran
günebakan düþlerimizde su çatýmlarý- gün batýmlarý
sevgili
bu akþam; kederinde soyunu kurutmuþtuk
raký, balýk, salata bir de üfürükçü osman
ne gün dü ama
ebcet’i kýrk bir kere tersten okutup
can gözüne siper olaný sevdiðine kavuþturmuþtuk- dosttuk
güneþ
sessizce çekerken perdesini günümüzden
gönül koyduðumuz " yarimiz " çekip giderken
bir kerecik olsun sevdiðimizi söyleyememenin tasasý
" hicranýný matemine sardýðýmýz geceye "
adam gibi sevdiðimizi söylemesini de unutmuþtuk
suya sulanan yeþil, mavi dünya gibi ömrümüz
ve yalnýz
ve
isa’nýn ayaklarýný yýkayan fahiþe gibi seviþecekse
gündüz ve gece
ve
tutuþmamýþ aðaçlarý kurutacaksa yangýnýmýz
kýzýlca kýyamet kopsa da fayda düþer mi payýmýza
o gidecek
her zamanki gibi yine- ben
kalacaðým kendimle
kanalýn birinde yangýn ormanlarý
küfredeceðim gelmiþine geçmiþine
ortalýk yerde dolanýrken ayak bacak yosmalarý
caným acýyacak sevgili
ýþýkta dansýný izlerken üç gün ömürlü kelebeklerin
çocuk gülecek
suya dokunacak ayaklarý
en kuytu köþelerde, sýrasýný beklemenin sabrý- umut
direnecek
o günden önce ölmemenin inadý