önce;
kadýn irkildi göðsünde ürperme
uzaktaki alaca þahin kafesinden süzüldü
martýlarýn mekanýnda uzak düþler büyüttü
bir çocuk aðladý deniz düþürdü
erken doðumlar mevsiminde bahar
yazdan önce üþümüþtü
ilk;
rýhtýmda yemlenen güvercin gördü
adam kadýndan önce
sis sokaklarýnda kaybolmuþtu
temmuzdu
yüzüne güneþ geçirmiþ zaman
uzun silüetler düþürürken ikindi gölgesine
bir ormana yangýn gülüþler geçti
yosmanýn teninden
sübyan koðuþunda isyan anadan üryan
kadýn seslendi;
çýrýlçýplak yanan etinin son sesinden
heeeyyyyyyy
ne duruyorsun orda sen!
yanmaktayým ne de çok- bir soluk üþütmeden
bana yüzünü dön
silkinen sabah uyandýðý vakit uykusundan
yaðmurunda ýslaklýk, buluta deðeceksen eðer
adam giderken kadýn; susa durdu
denizde bir yýldýz (çocuk) o’na tutundu
mavi yakalarýnda hüznün
önce aþk öldürülüyordu...