DİNGİL BEY (35)
Düþmüþ yollara yaya
siyah cübbeli biri,
-imam deðil bu kiþi-
ülkemde uygar bir avukat;
“Çoklu Baro” oyununa karþý çýkmak,
adil seçim sistemini korumak için
ve Türkiye Barolar Birliði’nin
“bir” olduðunu savunmaya
gidiyor inançla Ankara’ya.
Bir’in bir’liðine karþý olan,
hukuk okumuþ ama anlamamýþ bir insan;(*)
Bu kendini bilmez þey,
bu gerici birey,
bu yandaþ velet,
-arapça çocuk anlamýna gelir-
bu olgunlaþmamýþ kelek,
-kavunun hamýna denir-
bu herþeyi kendine yontan,
bu utanmaz adam
gitmiþ birde
Ata’mýn kabrine,
ziyaret edip fotoðraf çektirmeye?
Gelde “Çüþþþ” deme!
Sen ki; Türkiye Barolar Birliði’nin baþkaný olarak
kendi üyelerine kazýk atan avukat!
Sen ki Feyzioðlu
-yani ilim ve bilimin çocuðu-
Metin ise birde adýn senin,
anlamýnýn “doðru insan” olduðunu bilesin!
Sen ki dinci bir Ýkircilliði savunan hey,
seninde sonun birgün gelir Dingil Bey!
(*) Bu þiir Dingil Bey’ler için yazýlmýþtýr. Onlarýn dýþýnda hiç kimsenin asla-ve-asla alýnmaya haklarý yoktur.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Oğuz Can Hayali Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.