"biraz da kurduðum hayallerimin içinde saklýyorum seni; kim bilir, belki de çýka gelirsin; yalnýzlýðýmýn en ýssýz, uykumun en tatlý yerinde..."
kurtarmalýyýz kendimizi bizden büyük yalanlardan korkaklarýn süslü sözlerinden ahmaklarýn bilmiþ yüzlerinden kurtarmalý herkes kendini!
bir dinleyeni vardýr elbet herkesin bir cevap vereni olmasa da! bilmeden kopardýðýnda bir çiçeði anlamadan baktýðýnda gökyüzüne hissetmeden sevmesinin de bir nedeni vardýr bu da bir umuttur sonuçta!
görünmüyor oysa kimse yalnýzlýktan kirden, pastan, umutsuzluktan korkudan ve aldanýþtan geçilmiyor kimsenin yüzü tanýmýyorlar dalgalarýn sesini eþlik etmiyorlar rüzgarlara yaðan yaðmura, açan çiçeðe! oysa onlar kollarýný açarak bize sesleniyorlar hep uzaklardan ama biz hiç evde yokuzdur!
kurtarmalýyým kendimi bu kokuþmuþ yalanlardan: uzaktan gelen bir çekiç sesi insanýn içindeki kahpelik baþýmý döndüren bu kimsesizlik sanki bir fabrikanýn atölyesinde sýkýþtýrýrlar gibi her gün ruhumu mengeneye ezilir yüreðim...
belki bir yaðmur birikintisinde kendini çizmiþtir doða ana resmetmiþtir yüzünü asfalta kaçarýz uzaklaþarak bundan da!
þarký söylerken dallarda kuþlar cesur ve korkusuzca bize dönerken her sabah güneþ gülen yüzünü iþe gitmek için erken kalkan aðzý izmarit, yüzü nem kokan bir iþçinin bizi yaþamaya ve doðmaya iten þaþkýnlýðýnda yeni bir ses, yeni bir heyecan arayýþýnda ki ürkek ve aceleci adýmlarýnda bir çocuðun gözlerinde dünyalarý görür gibi bir þimþek çakar gibi deðiþmesi bir þeylerin
iþte orada deðiþmiyor dediðimiz de bir þeyler bir rüyanýn en tatlý yerinden uyanýr gibi daldýðým tüm uzaklar durup durup seni hatýrlatýr bana!
o sesi tanýyorum oysa Ýçim onun aleviyle yanýyor binlerce yýldýr binlerce yýldýr ayný sesi fýsýldýyor doða ayný müziði dinliyorum hiç sýkýlmadan ayný anda, ayný þarkýyý söylüyoruz binlerce yýldýr yaþamak iþte; hiç bitmeyen bir arayýþ...
korkuyor o biliyorum bir serçe gibi koca ormanda yapayalnýz sesi kulaklarýmda hala býrakmam ellerini, gitmeliyiz diyorum buralardan baþka bir rüyadan uyanýyorum...
o nasýlsa orada onun yaþam alaný orasý oysa ben bir serçeden de yalnýz bir orman gibi yaðmurlarýný kendi ateþine yetmeyecek kadar içine yaðan biraz kül, biraz duman...
tam bin yýldýr bir kadýn bekliyor beni ayný ormanda, yapayalnýz dallarýmýzýn birbirine çarparak sustuðu o yerde
oysa kollarýmýz ne uzun sonsuza dek sarýlmak için hatta ölmek için belki de ve ne kadar kýsa yaþamak, - sevmek için hiç ölmeyecekmiþ gibi sevmeliyiz öyleyse!
bir kadýn tam bin yýldýr sevdiðim her þeyden haberdar sevdiðim her þeyde o var
onu kimse sevmese de bir seveni olduðunu bilmesi seni kimse sevmese de bir sevenin olduðunu bildiðin güzel bir rüyadýr yaþamak! Sosyal Medyada Paylaşın:
Meriç Aydın Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.