KADER AĞIM SOF DAĞIM
KADER AÐIM SOF DAÐIM
Ey alný açýk, baþý dik,
kaya baþlý Sof Daðý’ým.
Ey duruþunu bozmayan,
çektiði çileye kýzmayan,
Benim yoldaþým benim dert ortaðým.
Senin yamaçlarýnda ,
Senin doruklarýnda geçti gençlik çaðým...
Kimi zaman yüreðinde sakladýn.
Bazen buz gibi pýnarlarýnda pakladýn.
Kimi zaman böðründe yer verdin,
Bunun için seninle güçlüdür baðým.
Ey göðsü kabarýk, bakýþý sert,
Bakýþý mert Sof Daðý’m...
Kabuðuna sýðmamýþ genleþmiþ,
Gelip eteklerine kadar sokulup yerleþmiþ
Hýrslý Antep’i izlersin.
Batýdan Doðuya tey Fýrat’ý gözlersin.
Kucaðýna gelip sýðýnan,
Nice küçük hesaplýlarý beslersin.
Bakýyorum da çok düþüncelisin!
Söyle neden çýkmýyor sesin?..
Bak yine yücelere kurulmuþ otaðýn.
Seni güçlü kýlan o saðýn.
Sað omuzun sað kolun.
Güneye doðru uzanýr bir yolun.
Buralar ergene, sarp kayalar,
Oralara varaný boþa oyalar.
Ýþte bu sayede balta kesmez aðaçlarýný,
Makas kesmez saçlarýný...
Buralar hem çetin hem uzak,
Bilirim bazý yerleri de kurak.
Ýþte çapulcu insanlar,
Bundan dolayý buralardan ýrak...
Ýnsan eli deðmediði için rahat ol,
Sen tasalanmayý býrak...
Terken, seni terkeylese de,
Kartal gelmiþ beline konmuþ,
Kýnalar ellerinde donmuþ.
Bayatlý’da bayatlamýþ ekmeklerin,
Boþa gitmiþ bunca emeklerin.
Acarobalar, Yamaçobalar,
Eteðinden tutmaya çabalar.
Bir duralým Yeniyapancerit’te...
Seninle hasbýhal edelim,
Hele þu baþýndaki karý erit te...
Ey ak baþlý, yeþil etekli Sof Daðý’m...
Her yerin bahçem, her yerin baðým.
Duydum ki, para için aldanmýþ.
Kara ruhlu akbabalar dadanmýþ.
Kepçesini, iþ makinesini alan gelmiþ,
Devletin ihalesini çalan gelmiþ.
Kuzeyden yanaþmýþlar,
Hep saldýrmýþlar talan gelmiþ.
Yeþilce’den baþlamýþlar,
Yemyeþil eteklerin ak olmuþ.
Kýzýl ak elmalar yerlere dolmuþ.
Dalýnda kalan tozdan solmuþ.
Armutlar patýr patýr yerlere dökülmüþ.
Sahibinin de boynu bükülmüþ,
Köklerinden sökmüþler ak çiçekli payamlarý,
Tanrý tamuya yollasýn kýyanlarý...
Bir bir yan yatmýþ can erikler,
Keklikler uçmuþ yuvada kalmýþ ferikler.
Hiç düþünmeden olacaklarý,
Demiþler adýna kum ocaklarý....
Bunlarý yapanlarýn,
Tutmasýn kollarý, tutmasýn bacaklarý...
Ey gününe günü ekleyen,
Kurtarýcý, sevdalýsýný bekleyen Sof Daðý’m!..
Duydum ki, Durnalýk’ta tepelere,
Artýk turnalar konmaz olmuþ.
Senin gibi yaralarý onmaz olmuþ.
Bir yanda Kara Dede, önünde Zülfikar’mýþ.
Tarlada Sarýbaþak, altta Beþkuyu varmýþ:
Göðsüne yaslanmýþ þanslý Sofalýcý
Bu güz de ýssýz kalmýþ daðlarýnýn alýcý
Ben senden ayýramazken gözümü,
Heder olmuþ Dýmýþkýlý’nýn dýmýþký üzümü.
Ne hoþ bað tiyekleriydi süsün.
Hani nerede o dökülgen, hönüsün.
Gördüm ki, ak gerdanýna kara binalar yapmýþlar.
Anladým ki, bunlar gösteriþe tapmýþlar.
Çarpýn’dan geçerken çarpýlsýnlar.
O konaklarýn içinde çýrpýnsýnlar.
Ey fistaný mor güllü, ak çiçekli Sof Daðý’m.
Hayal oldu çocukluðumda topladýðým çiðdem baðým.
Tekerlekler altýnda ezildi lale, sümbüller.
Gülden uçtu uzaklara gitti bülbüller...
Bilirler mi senin kuytularýn ne gizler?
Oralarda nazlý nazlý durur nergizler.
Her kaya dibinde bir kuzukulak,
Biz artýk o güzellikleri nerede bulak?
Hepsini kepçelerle söküp atmýþlar,
Kimi yerleri de patlatmýþlar,
Taþýtlara da döküp atmýþlar.
Kaçamamýþ kaplumbaða, fare,
Ölmüþ bir çok canlý boþ yere.
Baþlarýný yesin paralarý, pullarý,
Yaratan taþ etsin böyle kullarý.
En sonunda sana gelmiþler görücü.
Süs diye de baþýna dikmiþler bir verici.
Bir de haber almaya baþlamýþlar,
Hem dahili hem harici...
Tellerle doldurmuþlar duvaðýný,
Kýrmalýyýz biz bu kader aðýný...
Göðsünde doða yeniden dirilmeli,
O eski günler gene görülmeli...
Ýlkin köylüler, buralar geliþiyor sanmýþlar.
Sonra tozdan talazdan usanmýþlar.
Mual vermez olmuþ fýstýklar.
Artýk huzur vermiyormuþ yastýklar.
Her köye bir ocak açmýþlar,
Köylüler ise evlere kaçmýþlar.
Yeþil Sof Vadisi ak olmuþ ak,
Artýk bu iþe çekmeli bayrak...
NAFÝZ TANÇAÐLAR
27 Nisan 2020 Pt.00.27
Y.Ova / K.Çekmece / Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nafiz Tançağlar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.